22 Ekim 2015 Perşembe

10 Muharrem Gerçekleri, Mahsun olmak, Zulme Karşı Durmak

  Efenim mesele şu hayat kendi dairesi içerisinde birçok hissiyatla doludur. Neticede kimi anlar vardır hoşnut olursun muhabbet duyarsın heyacana kapılırsın , kimi zaman kederlenir , kimi zaman yaşanan olaylar gündemler hakkında sevince boğulursun. Tüm bunlar Allah'ın c.c. kulları için sunduğu duygu çeşitleridir. İnsan robot gibi kaskatı tepkisiz varlık değildir.

  İnsan anasını bubasını evladını kaybederde hüzünlenir onları kaybetmesinin yasını tutar, insan sevdiği biri tutsaklıktan mahpusluktan kurtulur yahut amansız gibi görünen hasatlıktan şifa bulur ve yahut yıllarca evlat özlemi ile yanıp tutuşan kişilere Rabbi bir evlat nasip eder dünyaya getirir de mutluluğa gark olurlar...


  İşte bu hisseyatların bir neticesi de Allahu tealanın vermiş olduğu bu duygu çeşitlerinden kul acaba bir olay karşısında ne gibi hissiyata duçar olacak ne gibi tepkiler verecek nasıl tavır alacak... İşte mesele ancak budur. KALP o müthiş varlık. Acaba bu hadisat karşısında nasıl bir tepkimeye girecek. Kin mi duyacak enaniyate mi kapılacak hırs mı yapacak fesatlanacak mı düşmanlık mı besleyecek sevinecek mi üzülecek mi merhametli mi olacak halim salim mi olacak merhametli mi olacak gibi...

Bugün Orta doğuda Patani de Miammar da Irak ta Filistin de Suriye de tüm mazlumun zulme uğradığı her bölgede ...Buna keza Şehrinde mahallende iş yerinde okulunda gücü yetmediği için haklı olduğu bir konuda güçü o kişiye karşı yetecek zalim biri tarafından hakkı gasp edildiğinde  ve sizde bu duruma şahit olduğunuzda bir KUL acaba bu olaylara nasıl tepki verecek Allah c.c. buna bakıyor KALPteki tepkimelere... Bananeci mi takılıyor bana dokunmayan yılan bin yaşasın mı diyor yoksa o haksızlığa uğramış insan için üzülüyor mu? Elinden  geliyor gücü yetiyorsa engel oluyor mu birşey gelmiyorsa gücü yetmiyorsa da gönlünde  bu hadisat karşısında içi parçalanıyor mu?

İslam da Matem yok derler... Ya hu bu nasıl bir dindir Allah aşkına kas katı ruhsuz birşey mi bu din? Hüzünlenmeyelim mahsun olmayalım mı?

Yer yüzünün gelmiş geçmiş ve gelecek en büyük zulmü zalimliği haksızlığı için tepkisiz mi kalalım? Bu şehadet hicretine çıkan bu en kutlu şehitlerimizin acısını yaşamayalım mı?

Arapça 10 aşer kelimesini Aşure yapacaksın bunuda bir tatlıya ismini koyacaksın, sonra o gün bunu yapıp yiyeceksin kolu komşuya ikram edeceksin... OHHH ne ala memleket...Yahu aşure yeme demiyorum ye tabi ama diğer 11 ay ye on hafta yeme yada o günün anlamı aşure yemekten ikram etmekten ibarettir sanma. İnsanlık tarihinin en acı verici olayının yaşandığı Hz. Nebi fahri cihan Efendimiz s.a.v. torunlarından ciğer paresi ve yaranları ile birlikte gelmiş geçmiş en vahşi acımasız merhametsiz nasipsiz zalim topluluk tarafından birer birer şehid edilecek Hz. Hüseyin r.a. canımızın canı aşkların en güzeli bir tanemizin başı bedeninden ayrılacak top gibi tekmelenecek caddelerde şehir meydanlarında gezdirilecek büyük bir marifetmiş gibi zamanın firavununun önüne getirilip ilah edindikleri kölesi oldukları vahşi yezite sunacaklar. Biz bu hadisatın olduğu gün mahsun olmak yerine tatlı yiyeceğiz...

Yok alışveriş yapıp eve bereket sağlayacağız. Otur evinde bee kadın biraz hüzünlen iki damla göz yaşı dök mahşerde mizan kurulduğunda bu iki damla göz bu tarihin en kötü olayı için damlattığın iki damla göz yaşı  o terazide tüm amellerden daha ağır basacak. Çok istiyorsan bir mazluma fakire fukaraya bir sadaka ver. Sonra bu muhasebesini yap bu acı olayın bir tefekkür et... Allah bu tefekkür ile dahi sana ne kapılar açacak ömrüne şuur bereket verecek... Bundan ders çıkar bu olaydan ibret al bakalım neler olacak. Toplum olarak ümmet olarak bu olayın asıl şuuruna erelim bakın o zaman zalimin sulmu kalıyor mu adaletsizlik ahlaksızlık hakka tecavüz mazluma eziyet alın terine hakkı verilmemezlik yapılabiliyor mu?

Maksat olayı gizlemek maksat insanların uyanmalarını engellemek... Bir de birsürü hadisatı getire getire o güne vuku buldurmak, maksat dedik ya hani bu kadar kutlu olayın yanında hani Hz. Hüseyin'in r.a. şehit edildi diye temas edip insanların mahsun olmasını matem yapmasnı engellemek. Biz o gün yoktuk elimizi bulaştırmadık dilimizide bulaştırmayalım diyerek savmak...

Bak şu olaylar kendimi bildim bileli her on Muharrem de tvlerde radyolarda öncesinde ve sonrasında ki ilk Cuma hutbesinde bir bir sayılıyor neymiş efenim ;

1. Hz. Âdem'in (as) tevbesi Aşûre Günü kabul edilmiştir.
2. Hz. Nuh (as) gemisini Cûdi Dağının üzerine Aşûre Günü demirlemiştir.
3. Hz. İbrahim ateşten o gün kurtulmuştur.
4. Hz. Yakub'un (as), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
5. Hz. Yunus (as) balığın karnından Aşûre Günü kurtulmuştur.
6. Hz. Eyyûb (as) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
7. Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından atıldığı kuyudan Aşûre Günü çıkarılmıştır.
8. Allah, Hz. Musa'ya (as) Aşûre Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
9. Hz. Davud'un (as) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
10. Hz. İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
Yok böyle birşey kardeşim büyüğüm ablam abim hemşerim... Tabi ki yukarıda ki olaylar kutlu olaylardır Ama!! bu hadiseleri Kerbala hasisesinin olduğu güne aksettirmek büyük yanlıştır.

Ehlibeyte karşı elbette ki hepimizin sevgisi saygısı aşkı büyüktür ondan hiç şüphemiz yok. Ama olur mu hiç bu sevgi yavan olsun samimiyet gerektirmesin tatbikat istemesin amele dökülmesin hissiyata yansımasın. Biz Onlarla sevinir Onlarla hüzünleniriz. Hz. Fatımatuz Zehra r.a. Validemiz Arş-ı ala da mahkemeyi kübrada hesapların sorulduğu ecir ve sevapların ceza ve hükümlerin verildiğinde şefaatçilerin hakları onlara verilip onlara yaşanan hasisatlar hakkında karşılıkları nasıl olsun denildiğinde Fatıma validemiz r.a. birtanemiz herşeyimiz o pak temiz kutlu kadınların efendisi Efendimiz s.a.v. canının canı için Allah c.c. evet Ey sevdiğimin sevdiği benim de sevdiğim söyle bakalım yavrun Hz Hüseyin için onu şehid edenler için hükmen nedir denildiğinde Fatıma validemiz r.a. biz ümmeti Muhammed'i unutmayarak bu hadisat karşısında kıyamete kadar tüm hüzünlenen mahsun olan göz yaşı akıtan tüm samimi ihlaslı kullarında oğlu Hz. Hüseyin'in kanına karşılık hepsinin cennete girmesini isteyecek olması bizler şuurlu müslümanlar için aslında ne büyük bir nimettir.

Biz bir takım olaylar karşısında tarihin seyri içerisinde yaşanmışlıklar için Hakk nazarında nasıl kabul görecekse uygun o şekilde tavır sergilemeliyiz. Bu neticede seviniriz ya da hüzünleniriz. 
Muharrem ayı girdiğinde aklımız hep Kerbelayı hatırlaması gerekir, mümkünse on gün oruç tutulur, bu günlerde gülünmez şen şakrak olunmaz fazla konuşulmaz boş sohbetler kalırdı yapılmaz... Öyle olmalı fazla su içilmez hele soğuk su hiç içilmez. Bu güzel insanlar günlerce susuz kaldılar çoluk çocuk bebekler kadınlar aç susuz cenk ettiler koca Yiğitler... Dudakları çatladı yürekleri parçalandı o sıcakta toz duman bulutları arasında... 

O zalimler ki öğle namazı kazaya kalacak öldürün biran evvel dediler. Ulan adiler sizin kıldığınız namaz namaz değil dininiz ateistlikten daha aşağılık... Biz bu hadisatlar karşısında nasıl tepkisiz kalalım... Cam bardaktan su dahi içmeyiz içmemeliyiz bu günlerde ağlarız evet Erkek adam ağlar hemde böyle bir olay karşısında ERKEK ADAM Ağlar da sızlarda...

Yazmakla bitmez kerbala yaşamak lazım heran, bu acı gerçekle ilgili nice eserler kitaplar makaleler yayınlandı söz biter ama tarifi bitmez... Unutmayalım ki Yezit o zaman vardı bugün de var... Her zamanın Hüseyinleri de var yanında olanları zulme uğrayanları bu hüseyni yolda şehit olanları halâ var. O zamanda Yezitin ordusunda yer alanlar vardı şimdi de var o zamanda Hz. Hüseyin'i şehit eden Şimr (Allah'ın laneti üzerine olsun) bugünde Şimr'ler var kafa kesen... Bizler her zaman Hakk'ın yanında olmalıyız bir takım çıkarlar menfaatler makamlar için Yezitlerin yanında olmamalıyız.

Zulme rıza göstermekte zulümdür. Biz mazlumların yanında olmak mecburiyetindeyiz. Adil düzen için canla başla çalışmalıyız... Geçici çıkarlar için birilerini destekleyemeyiz... Aç kalacağız diye kirayı ödeyemem banka kredisini ödeyemem diye işlerim durur diye ve dahi nice örnekler verilebilir rızık endişesi yüzünden Hüseyni duruştan taviz veremeyiz tavizler tavizler doğurur kölelikten kurtulmanın yolu istikamet üzere olmak birlik beraberlik ile batıl zihniyete karşı cihad etmekle bu zulüm düzeni son bulur...

Bugün on Muharrem KERBELA Günü... Başka olaylarda yaşandı safsatalarına kanmamalıyız bunlar emevi uydurmalarıdır kendi saltanatları için bu acı gerçeği örtmek istemelerindendir. Kerbaladan nasihat alalım gerçek manasıyla geçirelim bu günleri... Kutlu doğum haftalarında Mevlid kandillerinde alemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Hz. Muhammed Mustafa s.a.v. dünyaya teşriflerini nasıl bir ümmet olarak şükürle karşılıyor seviniyor Onun ümmeti olmamızın hamdini ediyor isek. O'nun s.a.v. torunu ehlibeytin gülü cennet gençlerinin seyyidi İmam Hüseyin r.a. şehid edilişinin hüznünü mateminide yaşamalıyız.

Bunlar gerçeğe çıkana kadar diğer olayların bu güne denk geldiği safsataları ile günün gerçek manasının yaşanmasına engellenmesi son bulana kadar Cuma hutbelerinde bu hadisatlar sayıldıktan sonra bir cümle ile bu acı gerçeği de değinilip geçilmesi son bulana kadar ki yavaş yavaş insanlar bu konularda şuurlarını tarihi sorgulamaya olaylardan ibret almaya başlıyor elhamdüilillah, her yıl bu gerçekleri hatırlamaya Allah'ın izni ile devam edeceğiz.


6 Ekim 2015 Salı

Kusura bakmayın!!! Silmek zorunda kalacağım...

SOSYAL MEDYA DIŞINDA DA BİR HAYAT VAR
AÇIK VE NET AÇIKLAMAM

An itibariyle 2504 kişiden oluşan facebook arkadaş listemdeki kişilerden eş, dost, akraba, iş, aş, gönüldaş, yoldaş, asker, okul, siyasi, sosyal, iktisadi vb. tanıdıklarım arasında misal olarak gayet doğaldır ( lakin üzücüdür bizce ) AKP'li olanlar vardır RTE sever, sayar, tapar olanlar aşk duyan, ilgi gösteren vs vs kişiler muhakkak vardır biliyorum. Aynı şekilde diğer siyasi gruplar içinde geçerlidir ilgilenmeyenler de vardır hepsi doğaldır ve bir gerçektir.

Sizlere söylemek istediğim ikazım uyarım nasihatim ricam şu ki;

Her birimizin kendine ait paylaşım yaptığı profil sayfası mevcut bunu herkes kendine göre amaçlarla kullanıyor. Herkes ağırlıklı olarak ilgi duyduğu şeyleri paylaşıyor.

Bendeniz de Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker (Arapça: الأمر بالمعروف و النهي عن المنكر), "İyiliği emretmek ve kötülükten men etmek" İyiliğin güzelliğin adaletin yeryüzünde hakim olması, kötülüğün, çirkinliğin, azgınlığın ve zulmün ortadan kalkması için paylaşımlarda bulunuyorum ağırlıklı olarak. Kimileriniz ile sosyal medya sayesinde tanıştık kimilerinizle de evvelinde tanışıyorduk. Aynı evi binayı sokağı mahalleyi ilçeyi şehri ülkeyi dünyayı paylaşıyoruz. Kimilerinizle okulda, kimilerinizle kışlada, kimlerinizle kursta, kimilerinizle dağçılık yaparken, kimilerinizle iş ortamında, kimilerinizle sohbet ortamından, kimilerinizle çeşitli şekillerde tanıştık. Kimilerinizle kan bağımız, kimilerinizde gönül bağımız var. Kimilerinizle bir merhabamız bir hoş sohbetimiz bir çay içmişliğimiz var. Bu yüzden aynı ortamdayız geçmişin getirdikleri mazideki bir anımız bir paylaşımımız var bu yüzden ekliyiz birbirimizde yada bu sosyal ağlar sayesinde tanıştık aynı düşünceyi yolu benimsedik aynı dertlerle dertlendik bu yüzden birbirimizde ekliyiz.

Şimdi diyeceğim şu özellikle siyasi alanda gerginliklerin yaşandığı yerler bu sosyal ağlar. Bakınız uzun yıllardır facebook kullanıyorum istisnalar kaideyi bozmaz hiç bir arkadaşımın chpli mhp akpli o bu şu partili olsun kendi görüşüyle alakalı paylaştığı bir resmi yazıyı vs. eleştirirmek için uyarmak için gidip paylaştığı şeyin altına yorum yazarak tartışmadım. Aynı şeyi bende sizlerden istiyorum bir siyasi partinin yanlışını kendi sayfamda paylaştığımda o partinin müntesiplerinin gelip direk paylaşımım altına her seferinde birşeyler yazmasını ve paylaşımımı haklı bulan aynı görüşte olduğum kişilerle tartışmaya girmesini istemiyorum. Şimdiye kadar göster ki bunlar hiçbir zaman fayda sağlamadı sonuçta vermedi çoğunlukla. Çünkü taraflar asla birinin halkı olduğunu kabullenmek istemiyor. Özellikle altını çizerek söylüyorum AKP'lilerin RTE sevdalılarının her paylaşımıma atlayıp AKP ve RTE avukatlığı yapmalarından bıktım usandım. 14 yıldır her paylaşımımız da haklı olduğumuz bariz olduğu halde neden toz dokundurmuyorsunuz. (cevap verin diye yazmadım nedenini kendi sayfanızda paylaşın çok istiyorsanız)

Tamam olabilir sevebilirsiniz oyunuyu desteğinizi verebilirsiniz tamam bunu benim profil sayfamda ve paylaşımlarımda yapmayın kendi sayfanızda profilinizde istediğinizi paylaşın. Bendenizde vermek istediğim nasihati uyarıyı mesajı verebileyim kendi sayfamda sizde verin... Bundan sonra paylaşımlarıma yorum yazıp tartışma ortamı oluşturmaya vs çalışanları ikaz etmeden sileceğim kim olursa... Ya da şimdiden sizde silebirisiniz. Unutmayın Sosyal Medya Haricinde de bir dünya var. Birçoğunuzla bu şekilde görüşebiliyor merhabamız selam sabahımız iki kelamımız ve dahası olabiliyor. Dolayısıyla facebooktan birbirimizi silmemiz bir son değildir. Belki daha hayırlıdır. Yoksa bu şekilde daha çok kalpler kırılacak dönülemez noktalara gelebilecektir diye düşnüyürum

Umarım açıklıyıcı olmuştur bu yazım Vesselam.