8 Kasım 2016 Salı

ABD Seçimleri Tiyatrosu - ABD'li âkil ünlüler

Yaklaşık iki yıldır ülke gündemimizi de oldukça meşgul eden bir gündem.
Abd BAŞKAN'lık seçimleri.

2015 Ağustos ayından beri özellikle ne hikmetse gündemde tutulmaya çalışılan en ufak bir haberi dahi akşam haberlerinde servis edilen bir süreçten geçtik.
Neyse ki bu süreç bugün bitiyor. 8 Kasım 2016 da Türkiye saatiyle 14'te başlayacak oylamalar.
Aslında bu yazıyı yazmayacaktım. Lakin sanki sonuç sanki bilinmez bir gerçekmiş gibi sunulması can sıkıcı. Neden mi çünkü söz konusu olan Uganda, Tanzanya, Komor yada 500 ülkeden kayıtlı bilinen 200 küsür ülke değil. Dünyanın beş süper gücü olarak söylenen ülkelerden biri olan Amerika söz konusu. Böyle bir ülkenin misal olarak 20 yıl sonra kim başkan seçilecek diye çalışma yapılıyor ve bu kişiler vitrene doğru yetiştiriliyorlar.

Önce ön seçimler oldu. Grupların adayları. Liberaller, Cumhuriyetçiler, Demokratlar, Yeşilller ( halkçı sol) Her parti grup büyük seçim için önce kendi adayını belirlemek için kendi aralarında yarıştılar.
Nitekim Liberal aday G. Kohnson, Cumhuriyetçi aday Donald Tramp, Demokrat H. Clinton, Merkez solcu J. Stein...

Merhum Erbakan hocamız Akp ve CHP için bunlar horoz dövüşü yapıyor derdi. Sadece bu gerçek bizim ülkemiz için geçerli değil elbet tüm dünya ülkeleri neredeyse bu şekilde yarışıyor. Daha dün gibi hatırlıyorum B. Obama'nın seçim sürecini... Daha dün gibi hatırlıyorum. AKP'nin kuruluşunu Gül'ü Arınç'ı Erdoğan'ı yükselişlerini. Baykal'ı Kılıçtaroğlunu, Bahçeli'nin sarsılmazlığını... Kopan yapraklarını T. Türkeş'i bayan Merkel! M. Akşener'i... Daha dün gibi hatırlıyorum Bekaroğlunu, Kurtulmuş'u, Soylu'yu... Daha dün gibi hatırlıyorum rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu, Yalçın Topçu'yu...

Sizlerin değerli vaktini aklamayacağım. Hillary Clinton'ın Başkan olacağı 20 yıl önceden belliydi.
Yani seçimlerin sonucu belli... Herkes biliyor da İşte hani süprizmiş çekişme varmış hissi verilsin. Piyasalar boş kalmasın, ekonimi bizim kontrolümüzde devam etsin. Dolar dalgalanmasını ellerinde tutmak bağımlı ülkelerin yatırımlarını kontrol etmek orta doğuda ki karmaşıklığın çözümüymüş gibi gösterilmek maksat.

Türkiye'de ki 2010 referandum seçimleri gibi son ana kadar başa baş götürmek işin heyecanını kaçırmamak. Maç ilk yarı üç sıfır olsa yenilen iki de kırmızı kartı yemiş olsa maçın kalan kısmı zevk vermez. Siyasette de böyle bir Tramp önde bir Clinton önde olacak. Bir Clinton'ın kasedi çıkar sonra Tramp'ın bir videosu ... Sen kötüsün asıl sen benden daha kötüsün sen canisin asıl sen benden daha canisin... Sen savaş yanlısısın asıl sen benden daha savaş yalısısın...

Zaten birde anket denilen olay var yok falancanın anketine göre Clinton iki puan önde vs... Hep bir algı. Clinton kazanırsa dolar yükselişine değerini korumaya devam eder Tramp kazanırsa piyasalar endişelenir düşür olur... Hep bir yönlendirme vs. Ayrıca siyonizmin himayesinde yüzlerce ünlü isim Hillary Clinton'ı destekliyor.

İşte burada gizli güç denilen yapı yine devrede.
1 Dolarda da görülen SİYON piramidi üçgen...
Ve bu yapıya bağlı binlerce onbinlerce iş adamı senatör vali sanatçı şarkıcı sinema oyuncusu sporcu vs... Kimler yok ki içlerinde...
Ülkemizde de bu yapıya bağlı bu üçgene köle bir çok isim var Eurovision birincisi S. Erener yine Eurovision yarışmacısı can bonomo Amerikan yarışmalarını ülkemize getiren zamanın medya patronu acun Saray'da yemeklerde kokteyller de boy gösteren nice isimler...
Aynı şekilde ABD'de Clinton'a  açık açık destek veren siyonizmin üçgenine hizmet eden isimler ;
George Clooney
Derw Barrymore
Robert Deniro
Merly Streep
Leonardo Dicaprio
Ellen Degeneres
Barbara Streisand
Elton John
Ellie  Goulding
Adele
Sigourney Weaver
Jay-Z
Beyonce
Angelina Jolie
Justin Bieber
Lady GAGA
Emma Watson
Rihanna
Kesha
Madonna
Le Bron James
Katty Perry
 ve dahası bunların örnekleri çok...

Kim bunlar ortak özellikleri ne hepsi masonik yapıya bağlı... Elde ettikleri şöhret para makam mevki hep bunlar tarafından sağlanmış kişiler. Bu üçgene çalışmazsan yok ederler seni böylede korku veriliyor. Ya da çıkıp ayrılamazsın içlerinden ...
Canınla ödersin bedelini yoksa, Tupac gibi Bob Merkez gibi Micheal Jackson gibi... Hatta bunların ünlü müzik ödüllerinden birinde sahneye çıkıp  sanıyorlar ki onların desteği olmadan bu konuma gelinmez o üçgenin içine ( siyon üçgeni ) sokmaya çalıştılar ama başaramadılar dedi törenden üç gün sonra ölü bulundu amy Winehouse. Bu örnekleri arttırmak mümkün.

Britney Spears, Victoria justice, Iggy Azalea, Ariana Grande, Jannette Mccurdy, Taylor Momsen,  Jeniffer Lawrence, Kim Kardashian, Demi Lovato, Miley Cyrus, One Direction, Nicki Minaj, Kanye West, Lindsay Lohan, Lil Vanye, Ushee...
Bir çoğu zihin kontrolü yoluyla bunların hipnozu altına giriyor. Yine yeri gelmişken değinmekte fayda var rahmetli Erbakan hocamız " Biri sizi Hipnoz mu ediyor Allah aşkına yau" derdi. Aynen bu şekilde daha önce Hillary'nin kocası Bill Clinton'a yaptıkları gibi. Yine 33. Dereceden mason olan Disney birçok ünlü ismi küçük yaşta kendileri meşhur yapıyorlar, kendilerine bağımlı yetiştiriyorlar misal  Selena Gomez gibi ...

Sonuç olarak bu Masonik yapı Clinton'ı yeni  ABD Başkan'ı yapacak bu yapıya çalışan kişiler de zaten bu adayın destekçisi...

Beni üzen ve yazıyı yazmama sebep olan şey ise iki yıldır ABD de ki seçimlerle gündemi meşgul edilmesi. İçerde ve dışarıda bir çok sorunumuz varken. 3,5 milyon resmi işsiz varken ülkemizde hergün terör yüzünden polisimiz askerimiz vatandaşımız hayatını kaybediyorken sınır komşularımız ikiye üçe dörde bölünürken Kıbrıs toprakları masa başında verilirken bu olayı çok mühim birşey gibi göstermek anlamsızdır.

Sonuçta Akp ile CHP arasında nasıl bir fark yoksa onlar horoz dövüşü yapıyorsa bu işte aynı. Tramp'la Clinton arasında bir fark yok... Bush ile Obama'nın arasında bir fark olmadığı gibi...
Batıldan medet ummak hayır beklemek anlamsız geliyor biz kendi meselelerimize önem vermemiz lazım bırakalım bu işleri... Banane Amerika'dan diyelim. Üst akıl demek dış güçler demek sonra at yarışı spikerliği yapmak anlamsız.

Yoksa İsrail'e vilayet olma yolunda KADİM dostlar çok bulunur. Bugün Obama yarın Clinton...



5 Haziran 2016 Pazar

Facebook'ta Canlı Yayınlarda ki Hocalara aman dikkat!!!

Facebook canlı yayın çıkalı;

Bir cübbeli vardır şimdi bin cübbeli var
Yüz takkeli vardı şimdi yüzbin takkeli var.

Önüne gelen cübbe takke sarık takıp canlı yayında sohbet veriyor. Açmış önüne bir kitap anlatıp duruyor ayet hadis sünnet ilmihal...

Kimi arkadan fon müzik, ilahi,ezgi açmış kendine mini stüdyo kurmuş. Ağlayan mı bağıran mı Hatipoğlu taklidi yapan mı ararsın hepsi var. Kuran'ı Kerim okuyan, ezan okuyan, İlahi söyleyen, soru cevaplı ilmihal, fıkıh akaid dersi yapan fetva veren...

Ya Hu yeryüzünde ne çok Alim varmışta haberimiz yokmuş ne büyük yetenekler varmışta meydan bulamıyormuş.

Her topalın bir kör alıcısı olur derlerdi, bunlarında üç-beş, elli-yüz izleyicisi var.

Bu devirde, bunca Alimin, Ulemanın olduğu zamanda CAHİL olmakta çok zor. Kişi başı bin hoca yüz vekil on mürşid düşüyor.

Eee bu kadar hacı hoca alim ulema varken yeryüzünde neden hala kapitalist sistem faizci sistem bozguncu sistem var. Neden onlarca şans kumar oyunları, onlarca zina evi, her yüz metrede meyhane, her hanede banka kredisi, her cepte iki üç kredi kartı var. Neden hergün müslümanlar katlediliyor, evlerine bombalar düşüyor. Evlerini şehirlerini ülkelerini vatanlarını terkedip başka ülkelere hatta Avrupa'ya hırçın dalgalara aldırmadan balık istifi bindikleri botlarla kaçıyorlar. Neden Filistin hala tutsak abluka altında, neden Mursi 1500 gündür içeride zindanda, neden hala Ayasofya zincirli, müze olarak biletle ziyaret ediliyor, abdest alarak içine girip namaz kılınamıyor. Hatta neden ahlaksızlık almış başını gidiyor. Boşananların sayısı evlenenleri geçmiş durumda. Neden eşcinseller rahat rahat meydanlara inip üç beş bin kişi eylem yapabiliyor. Neden çocuklar taciz ediliyor hatta mülteci kamplarında 5 tl ye 8-10 yaşlarındaki koz erkek çocuklara taciz yapılıyor.

Neden mi? Şuur yok şuurda ondan.
45 yıldır söylüyoruz. İslam ŞEKİL dini değildir, ŞUUR dinidir.
Saçla sakalla şalvarla cübbeyle, ağızda sürekli ayet hadis söyleyerek. Peygamber kıssaları, sahabe evliya menkıbeleri anlatmakla, tarihin şanlı sayfalarından kesitleri örnek göstererek vaaz etmekle olmaz.

*İslamsız Saadet olmaz.
*Şuurlu Müslüman olacağız.
*Cihad edeceğiz.

   Bir kere gerçek manada İman etmek şart, taklidi İman değil anadan babadan dededen nineden öyle gördüm İslam varmış Müslümanlık varmış bizde İman ettik inandık demeyeceksin. Sen 2000li yıllarda yaşayan teknolojinin zirvesinde hayat bulmuş bir kulsun. Bir kere Kuran'ı Kerim'in Arapçasını zaten öğrendin okudun Kuran kursunda yada bilmiyorsan hemen öğren sonra senin lisanınla ne yazıyor içinde okuman gerek. İslam tarihi peygamber tarihi ecdad tarihi bilmen gerek.

   Şimdi ilk madde tamam ya sonra sadece Müslümanlık yetmiyor şuurlu Müslüman olacaksın. Şekilciliği bir kenara bırakıp, Dini İslamı dile değil, kalbe oradan hale indirmek birebir yaşamak ve örnek olmak mecburiyetindesin. Birşeyi her yönüyle tefekkür etmek bu benim ailem toplumun dinim için yararlı mı zararlı mı buna da aman banene mi desem, bunun bana zararı yok gibi görünse de Müslüman din kardeşime ve hatta yeryüzünde ki gayri Müslüm'e dahi zararlı mı diye düşünmek zorundasın ve hatta doğaya ve hatta hayvanata ve hatta kainata zararlı mı faydalı mı diye düşünmek mecburiyetindesin. Şimdi şuurlu bit Müslüman oldun Kuran'da Allah c.c. Akletmezmisin diye defalarca söylediği hitabı evet ya Rabbim düşündün Aklettim farkettim diyenlerden oldun.

   Peki bundan sonra ne yapacaksın üçüncü maddeyi hayata geçirip Kuran'da en çokça zikredilen Cihad ibadetini yerine getireceksin. Örneğin bu kumar oyunları sen oynamıyorsun ama oynayanlar var ve bu onlara ve ailelerine zararlı dolayısıyla topluma zararlı bunu düzeltmek için elinden gelen tüm gayreti göstereceksin. Yine misal olarak bu faizci kapitalist sistem sömürücü sistem zararlı mı yararlı mı,  zararlı o zaman düzeltmek için gayret göstereceksin. Yine misal olarak bu Avrupa birliği yada nato Müslümanlık için yararlı mı zararlı mı düşünüp karar verdin zararlı buldun çünkü hep ezilen zarar gören ülkeleri bölünüp parçalanan Müslüman devletler ayrıca yeraltı yerüstü zenginliklerine el konulanlar bu Müslüman ülkeler o zaman sende alternatif sistem kurup batıl birliklere karşı hakk birlikler kurmalısın İslam NATO'su İslam birleşmiş milletleri İslam ortak Pazarı İslam parası. Sen gücünün yettiğinden sorumlusun ve Allah kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez. Hiç gücün yoksa bunu yapabilecek liyakatli dirayetli basiretli insanları grupları ekipleri iş başına getirmek için destek vereceksin. Bu faizci sisteme maşa olan onların fırınlarına kazanlarına odun kömür taşıyan onların değirmenlerine su taşıyan onların birliklerine girmek için çırpınan Avrupa birliğine girmek için verilen ev ödevlerini yapmak için çalışan bunun için örfünden adetinden İslamın yasak ettiklerinden vazgeçen zinayı domuz etini  eşcinselliği ve özgürlükler ve çağdaşlık adı altında peşkeş çekilen ne varsa hepsini hayata geçiren ve sadece yol köprü vs yaparak ağızları laf yapan elinde Kuran'la meydanlarda boy gösterip kapılı kapılar altında siyonizme asker olanları desteklemeyi kesmek adil düzeni yeniden inşa edecek gerçek İslam görüşlüleri Milli Görüşçüleri iş başına getirmek mecburiyetindesin. Ancak yeryüzü bu şekilde saadet bulur huzur,  refah bulur.

 Bu vesileyle periscobe veya Facebook'ta ki canlı yayın hocalarına aman dikkat! saf olmayın her duyduğunuza inanmayın. Ne Mutlu Teknolojinin her nimetini Hakk'a hizmet için kullananlara.


30 Mayıs 2016 Pazartesi

Faiz, Kumar, Uyuşturucu gibi giderek büyüyen Tehlike " EŞCİNSELLİK" Nasıl bu güne gelindi ?

Bakın size ne söyleyeceğim daha öncede çeşitli şekilde izah etmeye çalıştık şimdi özellikle son 3 yılda İstanbul'da lgbtlilerin eşcinsellerin yürüyüş yapmalarına imanlı inançlı Müslüman kesim başta olmak üzere neredeyse tüm toplum tepki gösterdi gayet doğal olarak.

Peki bunlar nereden türedi uzaydan mı indiler yada laboratuvarlarda mı üretildiler de meydanlara inip eylem yapabildiler? Nasıl örgütlendiler? Nasıl bir araya gelebildiler? Bu gücü nasıl kendilerinde buldular? İşte bu soruların cevabı veriyorum.

Akp'nin kurulduğu ilk yıllarda taze yepyeni yenilikçi bir parti iken ve sözde ideolojileri muhafazakarlık, Osmanlıcılık olan parti 2002 yılında Abbas Güçlü’nün hazırlayıp sunduğu "Genç Bakış" programına katılan Recep Tayyip Erdoğan’a, Ahmet Altın Işık isimli öğrenci;

Videoyu YouTube'dan vs video sitelerinden izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=-bp6grWsIJA

Hatta soru özel sorduruluyor sanki mekatronik bölümü okuyan genç eline verilen kağıdı okuyarak sorusunu soruyor ve hatta o kadar komik karşılanıyor yok artık dedirten sorusuna bütün salon gülüyor. Sonra Abbas Güçlü'nün lütfen arkadaşınıza saygı gösterin bir soru soruyor sadece ne var bunda ki şeklindeki ikaz algısıyla salon susuyor sorurusunu tamamlıyor sonra da genç kağıda bakmadan ikinci öz sorusunu soruyor. Öğrenci kağıtta yazan sorusu şu ;

“Bildiğimiz gibi Türkiye’de eşcinsel vatandaşlarımız var, ( salon kahkahaya boğuluyor, gençler şaşırıyor soruya ) eşcinsel vatandaşlarımıza Avrupa’da olduğu gibi evlilik hakkı gibi başka haklar tanımayı düşünüyor musunuz, kişisel olarak ne düşünüyorsunuz, eşcinsellere haklar tanınmalı mı tanınmamalı mı?” diye sormuştu.

Recep Tayyip Erdoğan ise bu soruya;

“Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı televizyon ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyoruz.” yanıtını vermişti.

İşte bu zamana böyle gelindi onlara yasal koruma, dernekleşme, vakıflaşma hakkı verildi. Bir araya geldiler. Çekinerek gizli yaptıkları bu sapıklıkları bir araya gelip modernleşme çağdaşlaşma adı altında kendilerinde özgüven bularak ve diğer genç nesile özendirerek yapmaya başladılar.

İl il teşkilatlandılar artık sıradan doğal hale getirdiler aileleri tarafından başta tepki ile karşılansalar dışlansalar evlatlıktan rededilselerde zaman içinde yapacak bir şeyimiz yok diyen  bazılarının aileleri de eşcinsel olan erkek ve kız çocuklarına destek olmak zorunda olduklarını belgesel tadında özendirerek kendi yayın organları aracılığıyla yayınladılar.

Şimdi günümüze gelindiğinde neredeyse her dizide, her sinema filminde bir ibne rolünde oyuncu muhakkak var. Bu da yetmezmiş gibi yine her güldürü komedi tiyatro oyunlarında örneğin çok güzel hareketler, güldür güldür, müdür naptın gibi sahnelerde sürekli neredeyse her sergilenen skeçte bir eşcinsellik vurgusu yapılıyor ve o sahneyi izleyen çoluk çocuğuyla o salona gelmiş kişiler tarafından doğal karşılanıp kahkahalar atılıyor. Hatta evlerde ailelerin bir çoğu bu yayınları çocuklarıyla izleyip kahkaha atıp keyif alıyorlar.

2013,2014,2015 yürüyüşleri derken bu sene yine Ramazan ayına müteakip yine yürüyeceklerdir bu sefer bir sene öncekinden daha güçlü şekilde maalesef. Çünkü alınmayan önlemler sayesinde her yıl daha güçleniyorlar.

Toplum ise her sene daha az tepki veriyor. Çünkü dizilerde filimlerde yumuşak top ibne karekterli oyuncular sayesinde halkın iyice uyuşturuluyor bedenleri zihinleri. Lut kavmi gibi yaşar hale geliniyor. Ahlaksızlık aldı başını gidiyor boşanmalar, tacizler, tecavüzler... Çocuk istismarlığına kadar gelindi gün geçmiyor ki ailesinden komşusundan akrabasından yurta ki eğiticisinden bakıcısından taciz edilen çocuk haberleri çıkmasın ama hergün bir yenisi ekleniyor hükümet yetkililerinin verdikleri cevaplar savunmalar ise daha acı önlemler denetim yok.

 İşte bunlar malum o zamandan bu zamana iktidar olan ve onun şimdiki Cumhurbaşkanı'nın eşcinsellerinde yasal hakları korunmalı gereken haklar verilmeli dediği 2002 yılından beri onlara sağlanan imkanlarla bu günlere gelindi.

Ne diyorum anlıyor musun ne anlattım yukarıda anlamadın mı Ey Müslüman kardeşim! anlamadıysan bir daha oku. İşine mi gelmedi o zaman sana geçmiş olsun. Bize geçmiş olsun. Geleceğimize geçmiş olsun Ey din Kardeşim!

Bak en son genel seçimlerde bir eşcinsel trans denilen bir erkek milletvekili adayı çıkarıldı. Açıklamasında vekil seçilmem şuan için o kadar önemli değil şuan ki geldiğimiz konum bizim için yeter 4-5 yıl sonra yapılacak diğer seçimde bu sefer beş on aday hatta lezbiyen adaylarda çıkacaktır belki bir tane de olsa Meclis'e vekil sokabileceğiz bu bir süreç gayet güzel ilerliyor diyor. Yaaa işte durum bundan ibaret...

16 şubat 2004 de ekranlarda Bop eş Başkan'larından bir tanesiyiz, bu süreçte Diyarbakır seçilmiş şehirlerden biri olacak dedi ve şuan törerde zirveyi yaşıyor o bölge ve komşu şehirler ve bölünmeye sürekleniyor.  2000'li yılların başlarında Meclis'te yoklarken şimdi 60 tane vekilleri var. 2002 yılında eşcinsellik travestilik lezbiyenlik bu ifadeleri kelimeleri kullanmak bile rezillik utanç verici ahlaksızlık iken toplumun kabul edemeyeceği birşey iken şimdi günümüzde sayıları yüzbinlere ulaşan her şehirde yüzlerce dernekleri hatta vekil adayları olan sürece gelindi. Hergün onlarca dizide sinemada tiyatro programında olmazsa olmaz  skeçlerden rollerden oldu.

Uyan ey Müslüman uyan!!!

Domuz Eti kasaplık olduysa napayım ben gidip alıp yemiyorum ki alanda aklını kullansın yemesin diyemezsin!

Napalım zina suç olmaktan çıktıysa, ben helalim olan hanımımla sadece cinsel hayat yaşıyorum bekarsam da nefsimi dizginliyor yapmıyorum o zinayı yapanlarda aklını kullansın nefsinin peşinden gitmesin zina yapmasın diyemezsin!

Faiz bir dünya gerçeği sayılsa da birilerince! kredi kartı, banka kredisi kullananlar otuz milyona ulaştıysa banane ben faize bulaşmam aklımı kullanırım onlarda aklını kullansın haram olan faize bulaşıp Allah ve Resulüne karşı harp etmiş sayılmasınlar diyemezsin!

Dünyaya bunlara bulaşmamak ve diğer ibadet taatlarını yapmak için gelmedin sadece. Bunları yapmak İslamın şartlarını yerine getirmek yasaklardan sakınmanın yanısıra batıla şer mercilere Allah'ın nizamına karşı gelenlere, O'nun hükümlerini tanımayanlara, kendi menfaatleri için çıkardıkları kanun sistem ve düzene karşı cihad etmek yurakıda saydığım yasakları haramların tüm insanlık tarafından işlenmemesi için bunun zararlı olduğu bilinmesi bundan şiddetle sakınmaları için  Kuran nizamıyla tüm insanlığın yaşaması için, Adil düzen kurmak için çalışmak mecburiyetindesin.

Her koyun kendi bacağından asılır diyemezsin o bacağından asılan koyunların sayısı artıp günler geçip leş gibi kokmaya başladıklarında o mahallede diğer vatandaşta yaşayamaz hale gelir. O koyunun kendi bacağından asılması onu canından etmiş olabilir ama artık mahalleli de mahallede yaşayamaz salgın hastalık tehlikesiyle mahalleyi terk etmek zorunda kalır.

Eğer bu azgın sapıklara kız kıza erkek erkeğe ve diğer sapık cinselliklere ve bu bir özgürlükmüş gibi kabul edip onlarda istedikleri gibi yaşasınlar banane bana dokunmuyorlar nasılsa ne halleri varsa görsünler der bunlara göz yumar bunları engellemez isek ileride maazAllah evlatlarımız bacılarımız torunlarımız kolu komşumuz akrabalarımız sevdiklerimiz belki sizlerde!!! bu pisliğe bulaşırsınız.

Sessiz kalma bunun vebalini veremezsin yıllardır bu konulara çeşitli örnekler nasihatler ve ikazlarla sizleri gücümüz yettiğince uyarıyoruz uyanın artık dünya ve ahiretinizi berbat etmeyin. Bu sisteme karşı koyun, bunların müsebbibi olan desteklediğiniz oy verdiğiniz kişileri eleştirin tepki gösterin onların derdi koltuklar makam ve mevkileridir. Eğer onlara bu makam ve mevkileri veren batılı güçlerin o sözde liderlerinize verdikleri ev ödevlerine sessiz kalırsanız daha bu iktidar ABD israil için çok hizmetlere daha imza atacaktır. Sizde daha çok mesul olursunuz. Uyanın uyanın uyanın kendinize gelin.

MY

14 Ocak 2016 Perşembe

Gündem Dair: Terör, israile su, toplumsal çöküntü ve Yeniden Şahlanış.

Yaklaşık bir aydır pek aktif olmadan, nadir girerek takipte kalıp olayları analiz ederek bir mikrar sessiz kalarak paylaşımlar yapıyorum facebook'a, twitter, instanram ve blog sayfamda...
Çünkü vakit önemlidir. En değerli sermayedir. Zamanın değeri ve önemi hakkında birçok ayet ve hadis bulunmaktadır. Bedensel ve ruhsal sağlıklı bir insanın bunun kıymetini bilip zamanını hakk'ın yoluna harcaması rızasını kazanmak için sarfetmesi en büyük vazifesidir sermayesidir.
Bizlerin, şuurlu müslümanların hayatına kattığı herşey, Hâkk adına İslamın ve insanlığın refahına hizmet amaçlı olmalıdır. Gittiğimiz ve içinde bulunduğumuz tüm sportif sosyal kültürel etkinliklik de platformlarda somut ve sanal tüm alanlarda bulunarak bizde varız diyerek bu ortamları faydalı yararlı amaçlara kullanabilmek her alanda cihad kavramını uygulayabilme imkânını sağlamak amaçlıdır.
Yoksa eğlenmek zaman geçirmek çiçek böcek resmi fıkra karikatür paylaşmak dünyevi hobilerini yaşayabilmek adına o görüşteki insanlarla bir araya gelebilmek için kullanmıyoruz  facebook'a, twitter, instanram vb. sanal ortamları.
Birilerinin daha uyanabilmesi şuurlanması ve bu kapsamda milli görüş ve faaliyetlerini öğrenip takip edebilmesi ve ülkemizde ki ve dünyadaki tüm siyasi ekonomik iktisadi kültürel olaylara karşı aslında nasıl düşünülmesi gerektiğini, işin perde arkasındaki oyunları, doğabilecek tehlikeleri sevdiklerimizle paylaşabilmektir asıl sebep...
Ama görülüyor ki ümidimizi bizler asla yitirmesekte, toplumun büyük bir kısmı hoşnut olmadığı bu ekonomik siyasi ve ahlaki gidişattan bir korku ve endişe ile beklerken bununla birlikte iyi güzel herşey yolunda duygusunu kendinde yer edindirerek avutuyorlar kendilerini...
Bu yönetimi destekleyen kitle ile birlikte, onlara karşı olan sözde çağdaş, ilerici, eşitlikçi, insan tabiat ve hayvan hakları savunucuları olanlar, laikler ve aşırı milliyetçiler ve bozguncuların bölücülerin olduğu kitlede dahil olmak üzere aslında heran endişe telaş ve panik halinde beklemekteler...

Bir medya algısı bir toplumsal kulak fısıltısı ile adeta olağan üstü bir kaos ortamına bir anda girebilecek durumdalar. Vaadedilenler ve elde edilenler, ümitler ve karşılığında sunulan hizmetler ortadadır. Seçim öncesi anlatılanlar ve sonrasında uygulananlar. Yaşam şartlarının her geçen gün artması. Birbiri ardına gelen zamlar üstüne üstün çok aşırı oranda artan vergiler mecburi sigortalar ve diğer yaptırımlar vatandaşın belini bükmüş durumdadır. 13 yıl boyunca kurtlar vadisi ile gazı alınmış milletin şimdilerde buna bağışıklık kazanması ve artık tatmin olamaması sebebiyle devletin kanalları trt ve yandaş kanallarında başlatılan Osmanlı dizileri ile gaz alma uyuşturma uyutma işlemleri devam etmektedir.

Son günlerde hepimizin içini yakan terör eylemleri verilen şehitler giderek artan çıkmaza gidilen kötü dış politika. Aslında bu yazıyı niçin mi yazdım, bu kadar ön bilgiyi verdim. KIBRIS.

Evet mesele Kıbrıs yüzyılın projesi olan aslında gayet gerekli ama senin olmayan itaatkar olmayan tamamen azmış kuduz köpek gibi olmuş sahibine sahip çıkan refah getiren kollayan ana vatanına karşı koyan tam bir gayri müslim düşünceli bir Kıbrıs'a bu projeyle can damarı vermek. Yok toplam maaliyeti 1,6 milyar dolarmış şu bu değil mesele... Asıl bu hizmetin kime yapılmak istenmesi o zamanda söylemiştik. Bu proje Kıbrısa su taşıma yavru vatanımızın su sıkıntısını giderme projesi değil korkulurki ülkemizin suyu Kıbrıs bağlantılı İsrail'e su taşınma projesi olmasıydı.

En nihayetinde ülkemizde milliyetçi ülkücü hareketin kurucusu olan Türkeş'in oğlu şimdi ki Akp maşası piyonu olan makam mevki uğruna davasını hareketini kimliğini silip İşbirlikçi Akp ve onun bop eşbaşkanının sözcüsü olan Akp genel başkan yardımcısı Tuğrul Türkeş'in sözleri :Kıbrıs üzerinden İsraile su verebiliriz açıklaması bu yazıyı yazmamım asıl sebebidir.

Ama unutulmamalıdır ki az önce yukarıda bahsettiğim mevcut hükümetin ve ona karşıt olan iki grup yani aslında bunlar tek grup yani diğerleri diğerleri diğerleri olan sıratı müstakimleri 1derece ile 359 derece arasında değişen nitekim istikametleri bozuk olan grubun haricinde kalan Milli Görüş, asıl nizamda ve doğrultuda olan 40 yıldır şaşmayan 15 yıldır bu bop projesi olan akpnin tüm yaptığı işlerde tehlikeli olan uygulamalarında uyarı ve ikazlarda haklı çıkan, çözüm önerilerine kulak asılmayan ve bu günlere bu koşullara gelmemizi sağlayan düşüncenin  uyanık şuurlu ve dün olduğu gibi bugün de hazır ve tetikte bekleyen ve sayıları ülke geneline göre %1, dünya müslümanları geneline göre binde 1, dünyada ki insan sayısına göre onbinde 1 kadar olan çok az sayıda ki iki gruptan oluşan bu hareket batılın çökmesi yerle yeksan olmasını sağlayacak görüştür harekettir topluluktur Allah'ın izniyle...

Bu diğerleri diyerek kastediğim meclisteki zihniyet ve dışarıda kalıp yine onlar gibi hareket eden komünist Marksist leninist ateist hareketler sevdikleri lider gördükleri pışpışladıkları önderlerine bir medya algısı bir toplumsal fısıltı ile zaten içlerinde bulundukları endişe korku gelecek kaygısı ümitsizlik istikrarsızlık maddi çıkmazlık yönetimsel bozukluklar eğitim sağlık işsizlik ve bankalara olan borçlanmalar yüzünden nefes alamayan panik halinde ki çoğunluk bir anda sevdikleri değer verdikleri hareketlerine liderlerine destek olduklarına kin kusacaklar pişman olacaklar bir çare çözüm isteyecekler ama onlarında çaresiz aslında boş ümitsiz ellerinin kollarının bağlı olduklarını görecekler...

Ama işte o zaman herşey bitmiş değil aksine başlangıç zamanıdır. İnananların şahlanışa geçtiği aleme saadet refah adalet nizamını getirmek için işin ehline teslim edildiği vakit olacak ve Allah nurunu tamamlayacak inşaAllah.

27 Kasım 2015 Cuma

Savaş çoluk çocuk işi değil. Önce Nefsin ile savaşmayı öğren!

Sen ne düşünüyorsun Vekilin Ne düşünüyor?

Buradan Akplilere ve onlar gibi düşünenlere sesleniyorum. Elbette ülkemize bir saldırı olduğunda gereken müdahale yapılmalıdır. O konuda sıkıntı yok ama kaç gündür Putin ile ilgili karikatürler videolar caps'ler paylaşıyor ve bununla mutlu olunuyorken AKP yöneticilerinden gelen açıklamalar tam bir rezalet.

Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş Rusya'dan özür dinleyecek mi hükümet sorusuna;

"Eğer biz o uçağın bir rus uçağı olduğunu bilseydik onu düşürürmüydük asla bunu günlerdir devletin en üst kademesinden dile getiriyoruz.
Rusya bizim stratejik ortağımız bir çok ticâri anlaşmamız var sınırımızın ötesindeki Rusya'nın o uçakları bize zarar verir bizi bombalar diye bir düşüncemiz hiç yoktur olamazda" diyor.

Belki özür dilemiyor kelime ifadesiyle ama Rusya'nın uçağını düşürmek ne haddimize diyor.

Ayrıca bir uçak sınırımızı 12 saniye geçti diye düşüreceksin ama 2002'den beri bırak sınır ihlalini Türkiye'ye tamamen yerleşen Van Diyarbakır Erzurum Rize Mardin Malatya İskenderun Hatay Muğla İzmir Balikesir Konya Tekirdağ İstanbul Çanakkale Eskişehir  Amasya Ordu Bartın İzmit Ankara ve Sivas'ta ki Amerikan askeri üstlerine ses çıkamayacak görmezden geleceksin...

Biz OSMALIYIZ biz müslümanız şu bir haftadır paylaşılan video karikatürler caps'ler bile rezalet tatyanalar katarinalar yok tezek yakarız yok şu yok bu yahu bu savaş dediğiniz şey çoluk çocuk oyunumu bunun şakası mı olur.

Siz hiç bir bomba sesi duydunuz mu yahu siz daha seçimden önce suruçta ve sıhhiye meydanında iki canlı bomba patladı diye çarşıya pazara çıkamadınız metroya otobüse bindiğinizde hep tedirgin oldunuz öte yandan  dolara 20 kuruş kur farkı geldi diye cebinizi kesenizi düşünüp korkuya kapıldınız aman ekonomik kriz gelmesin AKP tek başına iktidar olsun da memur maaşları emekli maaşları sekteye uğramasın diye 1 Kasımda koşa koşa sandığa gidip hatta bir çoğunuz vicdanım el vermedi mührü Akp'nin üstüne getirdim gözlerimi yumdum bakamadım ama AKP'ye oy verdim dediniz.

Kendinize gelin ahlaklı olun edepli olun. Bu iş öyle diriliş Ertuğrul izlemekle 13 yıl kurtlar vadisi izlemekle olmaz. Haram yememekle komşuyu akrabayı gözetmekle namazları camide cemaatle kılmakla ihlaslı samimi ibadet etmekle olur faiz yememekle olur. İddaa sayısal ay yarışı milli piyango oynamakla olmaz. Sigara içki içmekle olmaz. Karıya kıza kolu komşuya yengeye baldıza sulanmakta olmaz. Şekilcilikle bu işler yürümez. Önce ahlak ve maneviyat lâzım Çanakkale'yi biz böyle kazandık tankımız topumuz var diye değil harbici tahkiki iman ile haramdan uzak durmalarıyla diğer esnaf kardeşinide düşünerek elindekini olduğunca kolu komşuya infak ederek. Birbirlerinin eşlerini kızlarını kendi namusları gibi görerek, helalinden ekip biçip kazanarak bu kazandığını da helal yerlere harcayarak kazandılar.

Bizim avrupadan ne farkımız kaldı çoluk çocuğumuz kızlarımız erkeklerimiz onlar gibi konuşur yiyip içip giyinip eğlenir oldular. Her dizide bir sapıklık konusu her dizide bir eşcinsel erkek figürü zamanla hem halkı yumuşak yaptılar yürüyüşler falan hem İslami yumuşatılar ılımlılaştırdılar. Yapmayın Allah aşkına biraz akıllı olun gerçekleri bir görün kendinize bir çeki düzen verin.

Osmanlı 600 yıl 7 cihana hükmederken Cihad ederken sizin bir Rus uçağını düşürdüğünüzde ki böbürlenmenizin zerresi yoktu.

Osmanlı'nın cihadı adalet adil düzen ehemmiyet verirken müslüman örf adeti kültürü yaşantısı hayat biçimi fethedilen ülkelerde ki gayri müslimlere ceddimiz tarafından yaşayarak amel ederek bizzat İslami uygulayarak gösterip onlarında hidayete etmelerine vesile olmaları için gayret sarfederken biz G-20 ye ev sahipliği yaptık orta doğuyu ve tüm zulüm gören coğrafyaları bu hâle getirenleri saraylarda ağırladık. Antalya'ya güllerle süsledik bir gelin gibi allı pullu en güzel halle bürünmesi için trilyonlar harcadık...
Bugün Türkmendağına G-20 harcananın 1000'de 1'ini göstermelik Suriye'ye gönderiyoruz.

Bir Rus uçağı düşürülünce şaha kalkıyoruz ertesi gün onlarca Türk tırı ve şoförü bombalaniyor sesimizi çıkartmıyoruz.

Aynı gün Kudüs'te güpe gündüz 14 ve 17 yaşında ki iki Filistinli müslüman bacımız terörist İsrail'liler tarafından şehit ediliyor sesimizi çıkartmıyoruz.

Tekrar söylüyoruz bu iş çoluk çocuk işi değil bir oyun bir filim sahnesi değil... Şuur şuur şuur... Dikkat edin ahlaklı olun maneviyata önem verin harama bulaşmanın faiz yemeyin yediğinize içtiğinize giydiğinize dikkat edin ve yalnızca Allah'tan korkun ve ondan yardım  isteyin.

Bize Allah yeter o ne güzel vekildir. Kudret ve kuvvet sahibi ABD İsrail İngiltere Almanya Fransa Çin Japonya Rusya değil sadece ve sadece Cenab-ı Allah'tır.

Muammer Yavuz \ 28 11 2015

14 Kasım 2015 Cumartesi

Ya G-20 den yanasın Ya D-8 den yanasın

Akp'li seçmenler G-20 yi çok büyük bir gelişme olarak değerlendiriyorlar.

Tabi bakış açısı saygı duymak lâzım.
İnsanın zikri neyse fikride odur...

Bize göre G-6 ile başlayan sömürücüler birliği şuan G-20...
1975 te ki G-6 nın amacı neyse şuan ki G-20'nin de amacı odur.

Bu vahşi kapitalist sisteme misafir olarak gitsende aynı ev sahibi olsanda aynıdır. Hatta utanılacak bir hadisedir.

Sen bu G-6 ile başlayan batıl ittifakına karşı D-8 İslam birliği ittifakını kuruyorsan. İşte delikanlı sizsinizdir lider de sizsinizdir.

Bugün G-6,  G-20 olduysa bu batılın başarısıdır zaferidir.

Bugün D-8 pasif kaldı ise akabinde D-60lar kurulamamış ise bu müslümanların mağlubiyetidir.

Bugün G-20 ye ev sahibi olduk diye sevinmek değil üzülmek gerekir. Müslümanların dünya da uğradığı zulüm ortada iken Osmanlıcılık dünya liderliği oyunu oynamak anlamsızdır.

Mevlana Hz.yerinin dediği gibi "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol."

Mesele basit

Ya G-6 dan yanasın
Ya D-8 den yanasın...

MY

22 Ekim 2015 Perşembe

10 Muharrem Gerçekleri, Mahsun olmak, Zulme Karşı Durmak

  Efenim mesele şu hayat kendi dairesi içerisinde birçok hissiyatla doludur. Neticede kimi anlar vardır hoşnut olursun muhabbet duyarsın heyacana kapılırsın , kimi zaman kederlenir , kimi zaman yaşanan olaylar gündemler hakkında sevince boğulursun. Tüm bunlar Allah'ın c.c. kulları için sunduğu duygu çeşitleridir. İnsan robot gibi kaskatı tepkisiz varlık değildir.

  İnsan anasını bubasını evladını kaybederde hüzünlenir onları kaybetmesinin yasını tutar, insan sevdiği biri tutsaklıktan mahpusluktan kurtulur yahut amansız gibi görünen hasatlıktan şifa bulur ve yahut yıllarca evlat özlemi ile yanıp tutuşan kişilere Rabbi bir evlat nasip eder dünyaya getirir de mutluluğa gark olurlar...


  İşte bu hisseyatların bir neticesi de Allahu tealanın vermiş olduğu bu duygu çeşitlerinden kul acaba bir olay karşısında ne gibi hissiyata duçar olacak ne gibi tepkiler verecek nasıl tavır alacak... İşte mesele ancak budur. KALP o müthiş varlık. Acaba bu hadisat karşısında nasıl bir tepkimeye girecek. Kin mi duyacak enaniyate mi kapılacak hırs mı yapacak fesatlanacak mı düşmanlık mı besleyecek sevinecek mi üzülecek mi merhametli mi olacak halim salim mi olacak merhametli mi olacak gibi...

Bugün Orta doğuda Patani de Miammar da Irak ta Filistin de Suriye de tüm mazlumun zulme uğradığı her bölgede ...Buna keza Şehrinde mahallende iş yerinde okulunda gücü yetmediği için haklı olduğu bir konuda güçü o kişiye karşı yetecek zalim biri tarafından hakkı gasp edildiğinde  ve sizde bu duruma şahit olduğunuzda bir KUL acaba bu olaylara nasıl tepki verecek Allah c.c. buna bakıyor KALPteki tepkimelere... Bananeci mi takılıyor bana dokunmayan yılan bin yaşasın mı diyor yoksa o haksızlığa uğramış insan için üzülüyor mu? Elinden  geliyor gücü yetiyorsa engel oluyor mu birşey gelmiyorsa gücü yetmiyorsa da gönlünde  bu hadisat karşısında içi parçalanıyor mu?

İslam da Matem yok derler... Ya hu bu nasıl bir dindir Allah aşkına kas katı ruhsuz birşey mi bu din? Hüzünlenmeyelim mahsun olmayalım mı?

Yer yüzünün gelmiş geçmiş ve gelecek en büyük zulmü zalimliği haksızlığı için tepkisiz mi kalalım? Bu şehadet hicretine çıkan bu en kutlu şehitlerimizin acısını yaşamayalım mı?

Arapça 10 aşer kelimesini Aşure yapacaksın bunuda bir tatlıya ismini koyacaksın, sonra o gün bunu yapıp yiyeceksin kolu komşuya ikram edeceksin... OHHH ne ala memleket...Yahu aşure yeme demiyorum ye tabi ama diğer 11 ay ye on hafta yeme yada o günün anlamı aşure yemekten ikram etmekten ibarettir sanma. İnsanlık tarihinin en acı verici olayının yaşandığı Hz. Nebi fahri cihan Efendimiz s.a.v. torunlarından ciğer paresi ve yaranları ile birlikte gelmiş geçmiş en vahşi acımasız merhametsiz nasipsiz zalim topluluk tarafından birer birer şehid edilecek Hz. Hüseyin r.a. canımızın canı aşkların en güzeli bir tanemizin başı bedeninden ayrılacak top gibi tekmelenecek caddelerde şehir meydanlarında gezdirilecek büyük bir marifetmiş gibi zamanın firavununun önüne getirilip ilah edindikleri kölesi oldukları vahşi yezite sunacaklar. Biz bu hadisatın olduğu gün mahsun olmak yerine tatlı yiyeceğiz...

Yok alışveriş yapıp eve bereket sağlayacağız. Otur evinde bee kadın biraz hüzünlen iki damla göz yaşı dök mahşerde mizan kurulduğunda bu iki damla göz bu tarihin en kötü olayı için damlattığın iki damla göz yaşı  o terazide tüm amellerden daha ağır basacak. Çok istiyorsan bir mazluma fakire fukaraya bir sadaka ver. Sonra bu muhasebesini yap bu acı olayın bir tefekkür et... Allah bu tefekkür ile dahi sana ne kapılar açacak ömrüne şuur bereket verecek... Bundan ders çıkar bu olaydan ibret al bakalım neler olacak. Toplum olarak ümmet olarak bu olayın asıl şuuruna erelim bakın o zaman zalimin sulmu kalıyor mu adaletsizlik ahlaksızlık hakka tecavüz mazluma eziyet alın terine hakkı verilmemezlik yapılabiliyor mu?

Maksat olayı gizlemek maksat insanların uyanmalarını engellemek... Bir de birsürü hadisatı getire getire o güne vuku buldurmak, maksat dedik ya hani bu kadar kutlu olayın yanında hani Hz. Hüseyin'in r.a. şehit edildi diye temas edip insanların mahsun olmasını matem yapmasnı engellemek. Biz o gün yoktuk elimizi bulaştırmadık dilimizide bulaştırmayalım diyerek savmak...

Bak şu olaylar kendimi bildim bileli her on Muharrem de tvlerde radyolarda öncesinde ve sonrasında ki ilk Cuma hutbesinde bir bir sayılıyor neymiş efenim ;

1. Hz. Âdem'in (as) tevbesi Aşûre Günü kabul edilmiştir.
2. Hz. Nuh (as) gemisini Cûdi Dağının üzerine Aşûre Günü demirlemiştir.
3. Hz. İbrahim ateşten o gün kurtulmuştur.
4. Hz. Yakub'un (as), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
5. Hz. Yunus (as) balığın karnından Aşûre Günü kurtulmuştur.
6. Hz. Eyyûb (as) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
7. Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından atıldığı kuyudan Aşûre Günü çıkarılmıştır.
8. Allah, Hz. Musa'ya (as) Aşûre Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
9. Hz. Davud'un (as) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
10. Hz. İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
Yok böyle birşey kardeşim büyüğüm ablam abim hemşerim... Tabi ki yukarıda ki olaylar kutlu olaylardır Ama!! bu hadiseleri Kerbala hasisesinin olduğu güne aksettirmek büyük yanlıştır.

Ehlibeyte karşı elbette ki hepimizin sevgisi saygısı aşkı büyüktür ondan hiç şüphemiz yok. Ama olur mu hiç bu sevgi yavan olsun samimiyet gerektirmesin tatbikat istemesin amele dökülmesin hissiyata yansımasın. Biz Onlarla sevinir Onlarla hüzünleniriz. Hz. Fatımatuz Zehra r.a. Validemiz Arş-ı ala da mahkemeyi kübrada hesapların sorulduğu ecir ve sevapların ceza ve hükümlerin verildiğinde şefaatçilerin hakları onlara verilip onlara yaşanan hasisatlar hakkında karşılıkları nasıl olsun denildiğinde Fatıma validemiz r.a. birtanemiz herşeyimiz o pak temiz kutlu kadınların efendisi Efendimiz s.a.v. canının canı için Allah c.c. evet Ey sevdiğimin sevdiği benim de sevdiğim söyle bakalım yavrun Hz Hüseyin için onu şehid edenler için hükmen nedir denildiğinde Fatıma validemiz r.a. biz ümmeti Muhammed'i unutmayarak bu hadisat karşısında kıyamete kadar tüm hüzünlenen mahsun olan göz yaşı akıtan tüm samimi ihlaslı kullarında oğlu Hz. Hüseyin'in kanına karşılık hepsinin cennete girmesini isteyecek olması bizler şuurlu müslümanlar için aslında ne büyük bir nimettir.

Biz bir takım olaylar karşısında tarihin seyri içerisinde yaşanmışlıklar için Hakk nazarında nasıl kabul görecekse uygun o şekilde tavır sergilemeliyiz. Bu neticede seviniriz ya da hüzünleniriz. 
Muharrem ayı girdiğinde aklımız hep Kerbelayı hatırlaması gerekir, mümkünse on gün oruç tutulur, bu günlerde gülünmez şen şakrak olunmaz fazla konuşulmaz boş sohbetler kalırdı yapılmaz... Öyle olmalı fazla su içilmez hele soğuk su hiç içilmez. Bu güzel insanlar günlerce susuz kaldılar çoluk çocuk bebekler kadınlar aç susuz cenk ettiler koca Yiğitler... Dudakları çatladı yürekleri parçalandı o sıcakta toz duman bulutları arasında... 

O zalimler ki öğle namazı kazaya kalacak öldürün biran evvel dediler. Ulan adiler sizin kıldığınız namaz namaz değil dininiz ateistlikten daha aşağılık... Biz bu hadisatlar karşısında nasıl tepkisiz kalalım... Cam bardaktan su dahi içmeyiz içmemeliyiz bu günlerde ağlarız evet Erkek adam ağlar hemde böyle bir olay karşısında ERKEK ADAM Ağlar da sızlarda...

Yazmakla bitmez kerbala yaşamak lazım heran, bu acı gerçekle ilgili nice eserler kitaplar makaleler yayınlandı söz biter ama tarifi bitmez... Unutmayalım ki Yezit o zaman vardı bugün de var... Her zamanın Hüseyinleri de var yanında olanları zulme uğrayanları bu hüseyni yolda şehit olanları halâ var. O zamanda Yezitin ordusunda yer alanlar vardı şimdi de var o zamanda Hz. Hüseyin'i şehit eden Şimr (Allah'ın laneti üzerine olsun) bugünde Şimr'ler var kafa kesen... Bizler her zaman Hakk'ın yanında olmalıyız bir takım çıkarlar menfaatler makamlar için Yezitlerin yanında olmamalıyız.

Zulme rıza göstermekte zulümdür. Biz mazlumların yanında olmak mecburiyetindeyiz. Adil düzen için canla başla çalışmalıyız... Geçici çıkarlar için birilerini destekleyemeyiz... Aç kalacağız diye kirayı ödeyemem banka kredisini ödeyemem diye işlerim durur diye ve dahi nice örnekler verilebilir rızık endişesi yüzünden Hüseyni duruştan taviz veremeyiz tavizler tavizler doğurur kölelikten kurtulmanın yolu istikamet üzere olmak birlik beraberlik ile batıl zihniyete karşı cihad etmekle bu zulüm düzeni son bulur...

Bugün on Muharrem KERBELA Günü... Başka olaylarda yaşandı safsatalarına kanmamalıyız bunlar emevi uydurmalarıdır kendi saltanatları için bu acı gerçeği örtmek istemelerindendir. Kerbaladan nasihat alalım gerçek manasıyla geçirelim bu günleri... Kutlu doğum haftalarında Mevlid kandillerinde alemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Hz. Muhammed Mustafa s.a.v. dünyaya teşriflerini nasıl bir ümmet olarak şükürle karşılıyor seviniyor Onun ümmeti olmamızın hamdini ediyor isek. O'nun s.a.v. torunu ehlibeytin gülü cennet gençlerinin seyyidi İmam Hüseyin r.a. şehid edilişinin hüznünü mateminide yaşamalıyız.

Bunlar gerçeğe çıkana kadar diğer olayların bu güne denk geldiği safsataları ile günün gerçek manasının yaşanmasına engellenmesi son bulana kadar Cuma hutbelerinde bu hadisatlar sayıldıktan sonra bir cümle ile bu acı gerçeği de değinilip geçilmesi son bulana kadar ki yavaş yavaş insanlar bu konularda şuurlarını tarihi sorgulamaya olaylardan ibret almaya başlıyor elhamdüilillah, her yıl bu gerçekleri hatırlamaya Allah'ın izni ile devam edeceğiz.