CİHAD - ( Tevbe suresi 16-22 ayetler )

Gönümüzün en büyük sorunlarından bir tanesi nedir ?
Evet, hepimizin son yıllarda sık sık işitmiş olduğu ILIMLI İSLAM'dır. Peki nedir bu Ilımlı İslam ?

Siyonizmin son yüz yıldır plana koyduğu ve harf harf uygulaya geldiği ve üzerine 20 yıl daha ilave etmek zorunda kaldığı bir planın parçasıdır elbette. Abdulhamid'in Han Hz. tahtan indirilmesi ardından Osmanlının çöküşü yıkılması cumhuriyetin ilanı harf inkılabı şeklinde devam eden Haim Nahum doktrini olarak adlandırılan ve içeriğinde, Anadolu insanını aç bırakacaksın bir, işsiz bırakacaksın iki, borca esir edeceksin üç, dininden uzaklaştıracaksın dört. Böylece yumuşak lokma yapıp yutacaksın. İşte mesele budur. Dininden uzaklaştıracaksından kasıt şuursuzlaştıracaksın demektir.

Dinim İslam diyecek ama manasıyla yaşamayacak sadece Cumaya gitmeyi yada yılda bir Ramazan ayında tutabildiği kadar oruç tutup bir de borçtan harçtan bankalara esir hayattan bir gün kurtulup üç beş lira  parayı bir araya getirip hacca gitmek zannedecek İslam'ı. Rahmetli Erbakan defalarca tembihte bulunurdu "Namaz Kılan Köleler Olmayacağız" diye... Vatandaştan istenilen ise tam tersi evden camiye camiden eve gitmek evden işe işten eve gelmek aşına bakmak.  Derdi ekmek davası olsun bu yeter dış güçler için.  Ekmek kavgasını yaratılmışların en mükemmeli insan değil Köpekler yapar. İnsan seçilmiş bir varlıktır. İman nuruyla birlikte İhlas ve gayretle dünyayı yaşanabilir Saadet bahçesi haline getirmekle mükelleftir. İşte bu yüzden Siyonizm, devlete idareye üretmeye İslam birliğine, mazluma yardım etmeye, İslam'ı dünya da hakim kılmaya çalışmayacaksın der ve bunun için imkan hazırlar tuzaklar kurar bunun için de size sizden gibi görünüp onlara hizmet eden maşalar piyon idareciler getirir.

Bakınız her bayram namazın da cuma namazında halktan cemaatten yardım istenir şu eksik bu eksik vs gibi vatandaşta imkanı nisbetinde canını yakmayacak kadar verir az çok demeden yardım edilir velhasılı o cami imar olur yada tadilatları gerçekleşir. Peki bu cami imamı bizden nasıl para ister der ki tevbe suresi 18. Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah'dan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.  okur ve cemaatten para ister.

Ama hiç bir Cuma hutbesinde önce ki ve sonraki ayetleri okumaz okutmazlar izin verilmez... Sistem böyle işletiliyor çünki de ondan... Aman Müslümanlar uyanmasın.

Buyrun birlikte okuyalım bu ayetlerin öncesi ve sonrasındaki ikazları uyarıları ve de Hz. İnsan olan kula müjdeleri nelermiş rabbimiz olan Allah (c.c.)'ın.

Müminleri bu şekilde terğip ve teşvikten sonra savaştan çekinenleri kınayıp ayıplamak ve canla başla cihad edenlerin Allah katında yüce değerler kazandıklarını anlatıp, daha da şevklendirmek için buyuruluyor ki,

16- Yoksa siz kendi halinize bırakılacağınızı mı zannettiniz? Cihad ile emrolunmayacağınızı, sizi ayıklayacak ve arındıracak sınavlara çekilmeyeceğinizi, bulunduğunuz hâl üzere terk olunacağınızı mı sandınız? Ve Allah'ın içinizden hakkıyla cihad edenleri, Allah ve Resulü'nden ve bir de müminlerden başkasına sığınıp dost ve sırdaş tutmayanları hiç bilmediğini mi sanıyordunuz? Böylesine ihlaslı mücahitlere kıymet vermemiş, sevap yazmamış olduğunu mu düşünüyordunuz? Hiç öyle olur mu? Oysa Allah yaptıklarınızın hepsinden haberdardır. Binaenaleyh çalışan ile çalışmayanı, savaşan ile savaşmayanı, Allah'dan, Resulü'nden ve müminlerden başka sığınılacak, yanına sokulup dost olunacak ne bir yer ne bir kimse olmadığını bilerek hareket edenlerle bunun zıddını yapanları, münafıkları ve onların neler yaptıklarını Allah'ın bilmemesi ve ona göre ecir ve sevap veya ceza vermemesi mümkün mü? Hiç böyle bir şey olur mu?
Artık bu müşriklerin ilişkide bulunmaya layık hiçbir yönleri, hiçbir meziyetleri, dinî veya ahlâkî hiçbir haysiyyetleri yok mudur? Şimdiye kadar bunlar Mescid-i Haram'ın tamir ve bakımına hizmet etmiş ve hala az-çok hizmet etmekte değil midirler? O halde bunlardan bu derece berâet ilan edip ilişkileri kesmeye ne gerek var? Bunlar böylesine ağır bir muameleye layık mıdırlar?  Bu gibi sorular ve şüpheler akla gelebilir veya başkaları bu yönde birtakım sualler sorabilirse:

Meâl-i Şerifi

17. Müşrikler kendi inkârlarına kendileri şahit olup dururlarken Allah'ın mescidlerini imar etmeleri mümkün değildir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir. Ve onlar ateş içinde ebedi olarak kalacaklardır.

18. Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah'dan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.

19. Siz hacılara su dağıtma ve Mescid-i Haram'ı imar etme işiyle Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah yolunda cihad edenlerin yaptığı işi bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katında eşit olamazlar. Allah zalimler topluluğuna hidayet ihsan etmez.
 
20. İman edip de hicret edip, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katında en büyük dereceye sahiptirler. İşte bunlar murada ermiş olan mutlu kullardır.

21. Rab'leri, onları kendi katından bir rahmet, bir rıza ve bir cennetle müjdeler ki o cennette onlar için bitmez tükenmez nimetler vardır.

22. Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır.

Ya işte böyle sevgili din kardeşlerim değerli hemşerilerim Cuma hutbesinde imam Tevbe 18 okur ama sonrasında Tevbe 19 u okumaz öncesini sonrasını okumaz işine geleni alır söyler. Şimdi ki bir çok tv hocaları prof. dr. 'ları da aynı şekilde.

Bu yüzden siz camileri 3-5 tl para vermekle hanımı mefture olan iyi hatip olan uzun boylu birine oy vermekle biz onu getirdik siyonizimle o mücadele etsin bizim için, Allah'ın yasak ettiği her şeyi sınırlasın engellesin demekle olmaz pek aziz din kardeşim.

Tv de o dizi oynarsa bu yarışma eğlence programı çıkarsa izlerim, sigara içki satılırsa içerim, genelevler serbertse giderim, domuz eti kasap reyonunda varsa yerim, devlet lideri de kredi oranlarını düşürmek için bankalarla mücadele ediyor bir çok bakanı dahi ben banka faizleriyle geçiniyorum diyor diye bende banka kredisi kullanırım kredi kartı kullanırım faiz yerim ev araba alırım diyemezsin, Yahudi siyon zihniyetine hizmet eden şirketlerin ürünleri yiyecek içecek giyecekleri satılıyorsa alırım, devlet iddaayı serbest bırakmış oynarım diyemezsin miladi yeni yıl  geliyor bu yüzden milli piyango alırım diyemezsin vs vs vs bunlar saymakla bitmez kardeşlerim abilerim ablalarım, teyzelerim, halalarım, amcalarım, komşularım, arkadaşlarım, din kardeşlerim.

Kul olarak sen ne yapıyorsun?
Filistin için Suriye için Mısır için başörtüsü için zina sertbest olduğu için papa gelmesin için Ayasofya açılsın için miting yapanlara eşlik ediyor musun?
Sokaklara çıkıp yağmur altında dahi eylemlere katılıyor musun?
Bunun için hizmet veren dernek vakıf stk yada siyasi görüşü destekliyor musun?
Yoksa her şeyi o uzundan mı bekliyorsun?
Bir ada da olsan yanına almak istediğin üç şey nedir diye sorulduğunda R... T... E... cevabını verip nasılsa o oraya yol su elektirik imar vs vs yapar mı diyorsun?
 Onun açtığı yolu tokiyi hastane köprü vs le mi avunuyor ama normal hayatta yiyor içiyor eğleniyor vaktini boşa harcıyorsun?
ve en önemlisi Cihad'tan geri mi duruyorsun ?

Rabbim cümlemizi Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah yolunda malıyla ve canıyla cihad edenlerden eylesin. Amin

Selametle Selam ve dua ile...

Muammer Yavuz
11/12/2014

RTE'nin Papa'ya ! yazdığı davet mektubuna karşın cevabım.

RTE'nin Papa'ya ! yazdığı davet mektubuna karşın cevabım.

Allah'ıma hamd olsun ki bu yaratılmışa hiçbir seçimde rey vermedim, şuan bulunduğu makama gelene kadar da hiç destek olmadım, aksine bunu engellemek amaçlı tüm eş dost akraba arkadaş ve kolu komşularıma gerçek yüzünü kişiliğini amacını ve gayesini gücüm ve imkanlarım yettiğince anlatarak engel olmaya onlarında bu vebale ortak olmamaları için çalıştım. Kalbim mutmain bu konuda. Milli görüş camiasına yaklaşık 20 yıldır h...izmet etme şerefindeyim hizmetime de devam ediyorum, D60'ların kurulması İslam saadetinin dünya da hakim olmasın tüm insanlığın refahı için canla başla çalışmayı sürdürmekteyiz.

12 yıldır orta doğuda yaşanan olayların katliamların böl parçala yut taktiğinin harf harf uygulayıcısı konumunda eş başkanlık yapan birinin yazmış olduğu utanç mektubudur bu.

 Papa !!! denilen sözde Allah'ın dünya da ki temsilcisi görevini üstlenmiş birine edilen iltifatlar ortadadır, tüm mazlum coğrafyada zulüm görenlerin kurtarıcısı onların barışı için kendini adayan biriymiş gibi gösterilmesi bir Osmanlı payitahtı güzel ülkemizin en yüksek makamında bulunan birinin ne kadir aciz bir konumda olduğunun göstergesidir.

Tüm dünya Müslümanlarının umut ile baktığı güzel ülkemizin aslında biçare düştüğünün selefinin de aynı durumda olduğunun kendinin de aynı yolda gittiğinin resmidir.

Daha da sözlerimi uzatacak değilim sağır dilsiz ve kör olmayanlar bu kadar açıklamamdan da gerekli manaları çıkaracaktır, ama o yaratılmışı gözlerinde tağutlaştıranlar vardır bir bildiği diyenler olacağından sayfalarca yazsak da bir anlam ifade etmeyecektir. Bu güne kadar binlerce örnek vermiştik nitekim UYANMADILAR.

Onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez, inanmazlar. Yasin 10

MY

Artık Yeter !!!

Şimdi bir takım abdestinde namazında davasında! olan arkadaşlar ağabeyler diyorlar ki;

Vay efendim hocamızın evladına bak hele gitti kendi ayrı baş gösterdi bir kurum adı altında ifrat çalışmaları, fitne çalışmaları yapıyor diyenler var.

Hele hele, tüm programlarına hükümetin il başkanlarını gittiği ilin il ve ilçe belediye başkanlarını davet ediyor bu resmen AKP'ye çalışıyor böylelikle partimize de zarar veriyor diyen bire ahmaklar size sesleniyorum. artık yeter!!!

Sizin sadık kaldığınızı ifade ettiğiniz ve canla başla hizmet etmeye gayret ve devam ettiğiniz genel merkezinizin ve dahi milli görüşün temsilini üstlenen zat! dahi yaşanan üzücü olaylar karşısında dua etmekten başka çaremiz yok diyecek kadar etkisiz ve ümitsiz iken  orta doğuda ve ülkemizde ki olan olaylar karşısında parti ve gençlik derneklerimizde ki temsilcilerimizin sokaklara meydanlara çıkarıp elli yüz, üç yüz beş yüz kişilik basın açıklamalarıyla zaman kaybedilecek bir hareket olunmaktan biran evvel çıkılması gerekmektedir.

Sadece gençlik derneklerinde ve parti teşkilatlarında görev almış kişilerin kilitlenmiş fikirleri artık bellidir. Bu  saydığım kişilerin dışında kalan ve  en başta ev halklarına yani eş anne baba çocuk ve torunlarına, evet işte bu ruh dedirtebilecek bir havayı oluşturmaları yani kendi yakın çevresine bunu kanıtlamalı ve inandırmalıdırlar şuan teşkilatlarda görev alanlar dahi ev halklarından gelen olumsuz ve ümitsiz yorumlara mağruz kalmaktadır bunun akabinde diğer tüm milli görüşçülerin ve şuan ki etkisiz ve ümitsizlik veren genel merkez yüzünden sessiz bekleyen diğer tüm milli görüşçülerin umudu heyecanı olmak zorundadırlar. Eğer böyle olabiliyorlar ise bu eleştirileri yapmaya hak kazanabilirler. Yoksa öyle hem etki vermeyen heyecan vermeyen ümit vermeyen  ve son yıllarda hızla azalan dergi ve gazete aboneliklerine çare arayıp abone çalışmalarını yapmayı cihat zannederek düğün dernek ziyaretleriyle taziye ve hacı ziyaretleriyle gönül kazanmayı onların umudu olmayı böylelikle yeniden büyük Türkiye'yi İslam birliğini sağlayacaklarını hayal etmeleri tam bir basiretsizliktir. Samimi olan kardeşlerim ağabeylerim var elbet çok çalışıyorlar verilen görevleri yapma gayretindeler ama onlarda üstlerinden gelen baskılar yüzünden konuşmaya bile cesaret edemez yorum yapamaz hala gelmiştir

Gittiği çağırıldığı her vakıf il teşkilat programında küçüklü büyüklü salonlarda verdiği konferanslarda en tabi ki hükümetin adamlarını belediye başkanlarını il başkanlarını diğer parti ve sivil toplum kuruluşlarının yetkililerinin davet edilmesi en doğal harekettir.

Bu davete mukabil icabet edildikten sonra o şahısların bulunduğu ortamda o davetliler var diye hakkı hakikati söylemekten vazgeçiyor ise o zaman eleştiri yapmaya yine de hakkınız vardır. Lakin onların dahi gözlerinin içine bakarak bir bop eş başkanını ve müttefiklerini eleştiriyorsa onların genel başkanlarını bizim gücümüzü kimse test etmeye kalkmasın sözünün ne kadar içinin boş ve asılsız ve inandırıcı olmadığını yapılan dış politika ve ticaretin yanlışlıklarını onlar varken dahi söyleyebiliyorsa işte bu haksızın karşısında durmak zulmün temsilcisine bağlı hareket edenlerin gözlerinin içine bakarak Hakkı haykırıyorsa işte cihattır işte bu liderliktir işte bu yeni bir dünya için İslam zaferi için bir umut ışığıdır. 

Kimsenin bu saatten sonra sayın genel başkanım liderim Dr. Muhammed Ali Fatih ERBAKAN'a edepsizlik yapmaktan hakaret etmekten iftira ve çamur atmaktan  vazgeçsin, bu vakitten sonra TAASUPÇULUKLARINDAN  vazgeçsinler. Ya hayra motor olmak ya şerre fren olmak için bizimle olsunlar yada kendi yollarında devam edip nasıl eriyip yok olacaklarına canlı şahit olsunlar.

EY AKP GENÇLİĞİ !

EY AKP GENÇLİĞİ
Kefenimizle geldik Ölümüne seninleyiz diyordunuz.
Dik dur eğilme Ümmet seninle diyordunuz.
Senin kefeninle çıktığın bu yola biz mezarımızı kazıp çıktık diyordunuz.
Filistin'e gidecek Sizin bir dünya lideriniz vardı ?
Ama aynı günlerde ki Reyhanlı'ya bile gidememişti 52 vatandaşımızı kaybettiğimiz patlamada o ABD'ye kadim dostu Obama'nın yanına gitti... Talimatları aldı sustu...
Bu olaylar Bop Eş başkanlarından biri olan RTE'nin İsrail'e seçim öncesi bir one minute demesi için mi ?
Yahu bir de çıkmış bu adamın icraatlarını savunuyorsunuz hemen din maskesini giyiyorsunuz... Neymiş her 10 km de bir imam hatip açılmış orta okulu lisesi varmış...
Tamam iyi güzel de
Her 100 metrede bir açılan İDDAA bayilerini görmüyor musunuz ?
Hafta da 2 kez koşan atlar hergün koşuyor görmüyor musunuz ?
Boşananların sayısı evlenenleri geçti görmüyor musunuz ?
Uyuşturucu ilk okula indi görmüyor musunuz ?
...
..
.
Yoksa Siz
işinize gelenleri görüyor duyuyor konuşuyorsunuz da
işinize gelmeyenleri görmüyor duymuyor susuyor musunuz ?

MY

Gençlerimize Çağrı ve Davet

Son günlerde sosyal medya başta olmak üzere bir çok haber sitesi dahil TV kanallarında bile videoları yayınlanıp haber yapılan 3 tane 20'li yaşlarında olan gençlerin bonzai denilen kimyasal uyuşturucu maddeyi kullandıktan sonraki halleri gösteriliyor.

 

İçler acısı bir manzara gençlerin yüzleri de belli olduğundan dolayı yayınlamak istemedim tabi ibretlik bir tablo var ortada ders alınması gereken şeyler. Esrardan çok daha ucuz olan ve etkisi daha fazla olan ve 2 yıl içinde sonu ölümle biten bu büyük tehlike son zamanlarda duyarlı kişiler sayesinde haber yapılıyor uzak durulması için uyarılıyor gençler.

 

Şimdi bunun sorumlusu hükümet ve başta iktidar partisidir desek vekiller zaten bunu kabullenmiyor üstüne onları destekleyen vatandaşta avukatlıklarını yapıp ne alakası var iktidar ve hükümetle diyorlar , söz konusu dindar nesil yetiştirmek hedefiyle vatandaşların gazını almak ya o yüzden bu açıklamayı yapıyoruz.

 

Şimdi siyaseti bir kenara bırakalım onlardan kaynaklanan sıkıntılar yüzünden yaşanılan gençlerin saplandığı cinsel eşcinsel satanist uyuşturucu alkol kumar oyunları gibi şeylerde payları varsa onların vebalini ahirette ödeyecekler elbette, o koltukta oturmanın tabi ki bir çok sorumluluğu fazlaca var.

 

Peki biz ne yapabiliriz vatandaş olarak, bakınız tek çare İslam'dadır kurtuluş yolu odur. Gençlerimizin ahlak ve maneviyatla yetişebilmesi için sağlıklı güvenilir ortamlarda manevi kalkan altında gençliklerini sürdürmeli dinamik ve topluma faydalı birer fert olabilmeleri için gençlerimizi yararlı dernek vakıf ve cemaatlerin terbiyesi çatısı altında yetişmeleri şarttır.

 

Bu yüzden ülkemizin her bir ilinde ilçesinde hatta mahallelerinde şubeleri bulunan kurulduğu günden bugüne gençlere iyiyi güzeli faydalıyı öğreten milli ve manevi değerlerine sahip nesiller yetiştirme hedefinde olan Anadolu gençlik derneklerimize Milli görüşün kurucusu Rahmetlik Erbakan'ın adına kurulan Erbakan Vakfımıza yada birbirinden kıymetli ülkemizde ki ranttan uzak amacı hakka ve halka hizmet olan cemaatlerin çatısı altına gençlerimizi davet ediyoruz bireysel olarak bir gencin çok kötü ortam zamanın şartları altında kendini muhafaza etmesi zor olacağından şahsım adına böyle bir yönlendirmede bulunmayı üzerimize kulluk mesuliyeti olduğunu düşünüyorum. Umulur ki tüm gençlerimiz için faydalı olur vesselam...

Bu "SUSKUNLUK" nereye kadar ?

Kıymetli Müslüman Kardeşlerim     

     Savunduğunuz davalarınızda haksız olduğunuzu sizi temsil edenlerin yanlış yol izlediğini anladığınızda sergilediğiniz bu büyük SUSKUNLUK sizi nereye kadar kurtaracak.

 

     Böyle dönemlerde işi çiçek böcek resmi, temel fıkrası, komik ve hit videoları paylaşmakla geçirerek sizlerde dava liderleriniz gibi suni gündem oluşturma telaşında mısınız ?

 

     Peki bu nereye kadar devam edecek ?

 

     Dünyadaki mazlumların ve orta doğu Müslümanlarının kaybedecek bir dakikaları yokken onlar için biran evvel harekete geçilip birlik olunması ve müdahale edilmesi gerekiyorken ;

 

     Sizlerin ve bizlerin, bir sonraki kongreyi yada cumhurbaşkanlığı seçimini yada genel seçimleri yada 2023leri beklemenin mantığı nedir. O halde mazlumlar kurtulacak Müslümanlar rahat nefes alacak diye beklemeniz beklememiz sizce doğru mu ?

 

   Her gün binlerce Müslüman öldürülürken 10 yıl sonrasına özgürlük hedefi koymanız demek 4 milyon Müslümanın daha öldürülmesi demek olduğunu bilmiyor musunuz ?

 

    Sizin bu yaptığınız okul bitsin namaza başlayacağım, evleneyim namaza başlayacağım emekli olayım namaza başlayacağım diyen 60 yaşına gelmiş 45 yıllık namazı birikmiş sakallı Hüsnü'den ne farkınız olur ?

 

     Peki 7 gün 24 saat sorumlu olduğunuz 45 yıllık cihat borcunu nasıl ödemeyi planlıyorsun ?

 

Unutma yarın sabah uyanana kadar açlıktan ilaç bulamamaktan ambargodan zulümden terörden iç çatışmalar yüzünden 1000 Müslüman daha ölmüş olacak.

    Fatih ile Fetih'e hazırlan... Ak Şemseddinler dua için hazır yıllardır, bize senin gibi Ulubatlılar lazım Yiğidim...

Büyük Tehlike-BOP Siyonizm = Kapitalizm

    Şimdi dikkatli dinle beni arkadaşım, biz yıllardır bas bas bağırıyoruz bir şeye dikkat çekmek için...

    Ne diyoruz büyük tehlike uyanın ve birlik olun ılımlı İslam'dan uzak durun bu siyonizmin bir projesidir diyoruz. Amacı nedir peki bu ılımlı İslam'ın, namaz kılan Müslüman köleler yetiştirmek. Peki bundan maksatları nedir gayeleri nedir ki böyle bir uğraş içindeler. Mesele basit okuyan yazan ama düşünmeyen bir İslam alemini oluşturmak. Kuran-ı Kerim de en çok geçen izahlardan biri olan Akletmez misiniz uyarısını Müslümanların algısından silip kendi hain planlarını birer birer rahatça uygulamaya koyabilmek...

     Bu hain planlar öyle 5-10 yıllık, 50-100 yıllık bir plan değil tam 5300 küsur senedir uygulamaya çalıştıkları kendi inanışlarının hayata geçiril projesidir.  Siyonizm Yahudi inancında ki büyük İsrail'i hayata geçirmek için kurulmuş yapılanmanın adıdır.

     Günümüzde ki Siyonizm yakın geçmişte ki Komünist  yapının yerini devraldığı daha güçlü ve köklü uygulamasıdır. Bunları ben şimdi neden anlatıyorum size eğer hasta kişi kendini ölüme götürecek olan rahatsızlığın ne olduğunu bilmez araştırmaz umursamaz bile bile kendinin bu hastalık yüzünden ölümün gelmesini beklemesi kişinin intihar etmesi demek olacaktır. Tevekkül  anlayışında kulun kendine düşen çözüm arama gerekliliğidir. Bu yüzden hastalığın teşhisi ve ilacının ne olduğunu aramakla yükümlüdür.

     Bu yüzden Siyonizmi bilmek oluşturacağı sonuçları önceden sezip çözüm aramak ve buna karşı harekete geçmek kulun birinci önceliğidir. Cihad kul için en çok Kuran'da zikredilen farzların başında bu yüzden gelmektedir.

     İspanyadaki İslam hakimiyetinin sona ermesinin ardından ilk olarak Endülüs Yahudilerinin Anadolu'ya  gelişleri, özellikle İstanbul Bursa Selanik Edirne İzmir gibi illere yerleşmeleri bu sürecin başlangıçlarındandır. Osmanlıda ticaretin yavaş yavaş Yahudi tüccarların ellerine almaları sonra belli bir güce söz hakkına sahip olduklarında hayallerini gerçekleştirmek maksatlı Filistin'den toprak sahibi olmak için arayış girişimleri...  Sultan Fatih zamanından Sultan Abdulhamid dönemine kadar ki bu bekleyiş ... Emmanuel Carasso adında ki yadihi asıllı şahsın Abdulhamid Han'dan Filistin'de bir toprak istemesini onların gerçek niyetlerinden ferasetli Sultan'ın verdiği cevap. şehit Kanıyla alınan bu topraklar parayla satılmaz...

      Çözüm Hakan'ın tahtan indirilmesi ve Osmanlının hükmünün sona erdirilmesi... Daha sonra ismini Emin Karasu olarak değiştiren bu kişi siyonizmin kurucusu Theodor Herzl'e bu fikrini ortaya attı. Bakınız tarih 1897 yer Basel Theodor Herzl dedi ki 50 yıl sonra yahudi devleti vadedilmiş topraklarımızda kurulmuş olacak denildi. 1948 yılında sadece 1 yıllık gecikme ile başkenti Kudüs olan İsrail devleti kuruldu. Peki bu devleti devlet olarak ilk tanıyan ülke kim maalesef Türkiye... 100 yıllık planlarında ise İslam'ı ortadan kaldırmak istiyorlardı. Büyük İsrail'i kurup tüm yahudi halkı haricinde ki insanları köleleri olarak kullanacaklardı. Tam 100 sene sonra 1997 de milli görüş hareketinin Refah Partisinin iktidarda oluşu kendi ifadeleriyle planlarını 20-25 sene ertelemelerine sebep oldu.

   Bakınız tehlike bitmiş değil tehlike devam ediyor Siyonizm = Kapitalizm tüm kollarını İslam ülkeleri üzerine salmış onları sömürmekte baskılar iç karışıklıklar savaşlar çıkartmakta böl parçala küçük lokmalar halinde yut uygulamasını gerçekleştirmektedir.

    Bu yüzden Milli Görüş gereklidir Milli birlik İslam birliği gereklidir. D-8 biran evvel harekete geçirilmeli D-60'lar kurulmalı. Yeni Sultan Fatihlerin önü açılmalı desteklenmeli Siyonizmin korkusu binlerce Erbakanlar yetişmelidir.


1994 Basel'de ki N. Erbakan'ın Konuşması
http://millivizyon.com/Site/Videos/Details/103

2014 yerel seçimleri hakkında şahsıma ait açıklamam

Bismillahirrahmanirrahim.
Selamün Aleyküm çok değerli milli görüşçüler ve her biri kıymetli değerli vatandaşlarım.

     Başta il il gece gündüz demeden mitingden mitinge koşan her gittiği yerden bölgeden ve halkından çekinmeden açık açık hakkı söyleyen batıla hizmet edenlerin yolsuzluk listesini açıklayan büyük kararlılıkla ve heyecanla yeniden güçlü bir Türkiye ve İslam birliğini kurmak ve adil belediyecilik için halktan oy talep eden sayın genel başkanım Mustafa Kamalak'ı tebrik ediyorum Allah ondan razı olsun.
     Bununla birlikte YİK başkanımıza ve üyelerimize genel merkez teşkilatımıza ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum Rabbim onlardan da razı olsun çalışmalarında muvaffakıyetler versin Bu sonuçtan da ders alıp her şeyi gözden geçirmelerini temenni ediyorum.
     Yerel seçimlerde aday olan tüm il belediye başkan adaylarımıza ilçe belediye başkan adaylarımıza ve meclis üyelerimize tüm teşkilat mensuplarımıza ve gençlik kollarımıza, gece gündüz demeden afişleme süsleme bayraklama çalışmaları yapan herkese özellikle her biri pek kıymetli hanım kardeşlerimize ablalarımıza annelerimize ayrı ayrı tebrik ediyorum kapı kapı dolaştılar stantlar kurdular çarşı pazar broşürler dağıttılar evlerini evlatlarını eşlerini bir süreliğine ikinci plana atıp Cihad ettiler Allah hepsinden razı olsun.
    Şu bir gerçek ki milletimiz kararını vermiş bir kez daha  iktidar ve muhalefet partilerine göreve devam demişlerdir. Bu seçimler yerelde ve genel yönetimlerde nasıl bir sonuç getirecek hep birlikte göreceğiz.
    Yalnız şu bir gerçek ki bu benim şahsi görüşümdür ne bu genel başkanımızın ve genel merkezimizin başarısızlığı nede adaylarımızın başarısızlığıdır. Fakat Fatihsiz Fetih müyesser olmuyor herşey adil olmalı , hakedenler hakettiği görevlere getirilmeli. Ayrıca seçim konusunca misal olarak diyelim ki bir tane daha Recep Tayyip Erdoğan olmuş olsa ve biri AKPnin başında diğeri de Milli görüşün tek temsilcisi olan Saadet Partimizin başına geçmiş olsa sonuç inanıyorum ki değişmeyecekti. Zaferi getiren başbakan değil uyguladığı politikadır. Milli görüşü anlatan savunan islam birliğinden bahseden bir Recep Tayyip Erdoğan hiçbir fark oluşturmayacaktı oy oranlarımızda. Milletimiz daha milli görüş nedir gayesi nedir sonuçları ne olur bunun bilincinde değildir. Bunun bilincine ulaşmış olduğunda  ve partimiz son dönemlerde milli görüşü tam anlamıyla anlatamadığıda bir gerçek buda çözüldüğünde halkta yaşamlarını ona göre uyguladıklarında milli görüşü temsil eden kişinin önemliliği olmayacak ve halk milli görüşü o zaman iktidar edecektir. Doğru sözü kim söylerse almak lazım Genel başkan yarımcımız Birol Aydın'ın dediği gibi Ak parti lafla doyana laf parayla doyana para siyasetini uygulamış halkımız lafla doyduğundan yine oylarını o yönde kullanmıştır. Biz daha azim ve heyecanla bu dakikadan sonra halka milli görüşü daha çok anlatacağız ve hayatlarımızda da hep birlikte uygulayıcısı olup takipcisi olacağız gözlere sürülen süslü boyayı kaldırıp hakikati göstereceğiz inşaAllah.
    Son olarak temennim şudur ki bu seçimlerin milletimize İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesi duam ve niyazımdır Rabbimden.

Saadet Partisi Bursa Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Adayı Muammer Yavuz
   

Asgari Ücrete Verilen Zamlar Geri Alınıyor !!!

NASIL MI ?

Biliyorum hayatın yorgunluğu düşündüren onlarca dert sıkıntılar varken aşağıda ki yazıda ki rakamlarla verilen hesaplama bile bizim canımızı sıkabilir okumaktan vazgeçebiliriz. Ama bizler böylesine basit bir hesaplamayı bile yapmadığımızdan dolayı yada şuurlu bir şekilde düşünmediğimizden dolayı fark etmiyoruz bu yüzden okuyalım verilen bir maaş zammı olmadığını da fark etmiş olalım, ne dersiniz ?

  Sizden ricam yaklaşık 3-4 dakikanızı bile almayacak şu aşağıdaki kıyaslama tablosunu okumanız hepsi bu,, hadi başlayalım.

    Malumunuz Asgari ücretlere ilk altı ay ve ikinci altı ay şeklinde hükumetin belirlediği oranlarda zam yapılıyor yıllık zam ikiye bölünüp pay ediliyor. Bu birinci husustu, şimdi ikinci hususta bilmemiz gereken bir gerçek olan döviz kurları.
   Şimdi bize ne  döviz kurlarından diyenleriniz olabilir ama şu da var ki hayatın bir parçası olmuş durumda ağır sanayideki metal alış fiyatlandırmasından sağlık hizmetlerindeki ilaç ve teçhizatlar, eğitim , araç , yakıt fiyatlarına kadar her şey döviz fiyatlarına göre euro ve dolar hesabına göre değerlendiriliyor.
 
    Bu açıklamalardan sonra aşağıdaki tabloya bakabiliriz.

1 Temmuz 2013'te Asgari Ücret 803,68 TL idi.( Bu ücret 31 aralık yeni yıl geçişine kadar asgari ücret demek)

Peki 1 ocak 2013 tarihinde 773 olan maaşına 30 TL zam yapılmıştı 803 olmuştu.
1 Temmuz 2013'te 1 Dolar 1,92 TL Asgari ücretle 418 dolar alabiliyordu çalışan kişi
31 Aralık 2013'te 1 Dolar 2,13 TL Asgari ücretle 377 dolar alabiliyor çalışan kişi, aradaki 41 dolar fark vatandaştan 41 dolar o zaman ki ortalamaya göre 82 TL yapıyor. 30 TL zam vermişti 82 TL geri aldı.

1 Ocak 2014 te Asgari Ücret 846 TL oldu.( Bu ücret 1Temmuz yeni yıl geçişine kadar asgari ücret demek) Yapılan zam 43 TL bakalım şimdi ne kadar almış.

1 Ocak 2014'te 1 Dolar 2,17 TL Asgari ücretle 389 Dolar alabiliyor çalışan kişi
DİKKAT!!!
27 Ocak 2014'te 1 Dolar 2,34 TL Asgari ücretle 361 Dolar alabiliyor çalışan kişi.

Daha 27 günde 28 dolar çalındı vatandaştan, ortalama 63 TL demek oluyor bu rakam anlayacağın saygıdeğer vatandaşım 43 TL zam için 6 ay bekledin 27 günde devlet yalnış politikalar ve dış yönlendirmeler sayesinde 63 TL geri aldı bile 1 Temmuz 2014'te Asgari ücretin 891 TL olacak diye bekle sen ama senden daha 27 günde 63 TL geri alındı.

    Vatandaş 6 ay bekleye dursun 45 TL daha zam alacağım 6 ay sonra diye fakat şimdiden 63 TL kesintiye uğradı seçime kadar bu rakam 100 TL yi bulacak gibi görünüyor, yani 846 TL asgari ücret almayacaksın 746 TL maaş alacaksın ve 1 Temmuza kadar 142 TL'yi bulabilir bu rakam. Neden mi ortalama dolar 6 ayda 40-50 kuruş fark atıyor. 1 Temmuz 2014'te 1 Dolar 2,55 TL olacak yaklaşık olarakta o yüzden.

     Kısacası vatandaşa 45 TL zam yapılmış olacak 6 ay sonra ama cebinden sadece bu döviz kurları yüzünden 142 TL parası çalınmış olacak.

    Lütfen bu kez sandığa giderken iyi düşünün !!!


Muammer YAVUZ
28/01/2014

Günümüz Ekonomisi, Niçin Milli Görüş

Çok değerli vatandaşlarım, hemşehrilerim, saygı değer Türk Halkım canım din kardeşlerim;

Küçük bir araştırma yaptım az önce , ülkemizde paralardan 6 sıfır atılması ile 1000000 milyon türk lirası = 1 YTL olmuştu.
Yani ne demek istiyorum,

1 OCAK 2005 tarihinde
Bizim paramız 1 YTL iken Dolar 1,3450 YTL ' ye denk geliyordu
Bizim paramız 1 YTL iken Euro 1,8150 YTL ' ye denk geliyordu

Fakat günümüz itibariyle

23 OCAK 2014 tarihinde
Bizim paramız 1 TL iken Dolar 2,2700 TL ' ye denk geliyor
Bizim paramız 1 TL iken Euro 3,1100 TL ' ye denk geliyor

Şimdi birileri çıkıpta ekonomi iyiye gidiyor, ihracat şu kadar arttı imf'ye borcumuz sıfırlandı gibi aldatıcı cümleler kurulması hiç hoş değil. Toplamda ki ülkemizin dış borcunun söylenmemesi paramızın kaybettiği değerden bahsedilmemesi, doğalgaz , elektriği, su, akaryakıt zamları, bakliyatın, patatesin ateş bahası oluşu, asgari ücretin acınacak halde oluşundan hiç bahsedilmemesi sadece uyuyan akpistleri kandırabilir aldatabilir.

Artık uyanma vakti gelmedi mi AKPistler Tayyipistler artık aşırıya gidip tağut edinmeye gittiğiniz kiminizin padişah, kiminizin mehdi, peygamber olarak gördüğü Allah'ın tüm sıfatlarının haşa!!! toplandığını sözde liderinizden ve partisinden ne zaman vazgeçeceksiniz. 

Alıntı ( Bir zamanlar savcıların genelkurmayın kozmik bürosuna baskın yapıp aramasının hukuk devletinin gereği olduğunu söylediler.“Ey millet! Bu ülkenin savcılarının kozmik büroda arama yapmasından doğal ne var?” diye sordular. 
Aynı savcılar MİT’e ait kamyonlarda arama yapınca “savcıların MİT’in kamyonunu araması ne hadlerine. Bu bir komplo” dediler.

Bir zamanlar HSYK’da yapılan değişikliklerin “demokrasi tarihimiz için gurur vesilesi” olduğunu söylediler. “HSYK’daki değişiklilere karşı çıkan muhalefeti düşman ilan ettiler. “Ey millet! Muhalefet, devletin dirliğini istemiyor” dediler. 
Sonra HSYK’yı baştan aşağı değiştirdiler. “Hukuk devleti bunu gerektiriyor” dediler. Karşı çıkanları yine ihanetle suçladılar.)

Şimdi uyanma vakti geldi içimizde ki benliği bir kenera atma kibirden uzak yapılan hatadan vazgeçme vaktidir, insanoğluyuz hata yapabiliriz, birileri bizim hassas noktamızdan yakalamış ve bizi kandırmış duygularımızla oynamış olabilir , bunu artık sürdürmek çok mantıksız.

İşte bu yüzden D-8 projesinin İslam birliği projesinin İslam ülkeleri birleşmiş milletleri, İslam ülkeleri Nato’su, İslam ülkeleri barış gücünün, ve bu birliğin kendi para birimi projelerinin ne kadar gerekli ne kadar önemli olduğunun birer ispatı. Bu yüzden gerçek Milli Görüş kadrolarını başa geçirmemiz gerekiyor.


Muammer YAVUZ
23012014

Kumarcı Osmanlı evladı Türkiye, hiç alınma arkadaş!!! Yanlıştan dönelim

Bakın size bir anekdot paylaşayım.
Gerçi bu kumar oyunları çok eskiye dayanıyor tarihçesine sizde birazcık araştırma yaptığınızda göreceksiniz, şimdi sadece milli piyango idaresi tarafından oynatılan kumarların sayısı 7 milli piyango, on numara, şans topu, süper loto, sayısal loto, hemen kazan gibi.

28 HAZİRAN 1996 REFAH HÜKÜMETİ İŞ BAŞINDA...

15 AĞUSTOS 1996 KUMARHANELER KAPATILSIN GENELGESİ

21 ARALIK 1996 TÜRKİYE'DE KUMARHANELER KAPATILDI.

28 ŞUBAT 1997 (DARBE) medya ve yayın organları tarafından çarçaf çarçaf yıldırma çürütme çabaları fadimme şahinler ali kalkancılar vs vs... )

30 HAZİRAN 1997 REFAH HÜKÜMETİ DEVRİLDİ.

Yetmedi... 16 Ocak 1998 komple kapatıldı.

Diğerleri milli nizam milli selamet gibi...

Türkiye'de en büyük felaket kumar felaketidir.

Kumarın yasal olması ve devlet eliyle vergi alınarak oynatılmasıdır.

Mevcut iktidar partisi sayesinde şans oyunlarının sayısı bir bir arttırıldı.

En büyük tehlike İDDAA

Dünyanın bir çok ülkesinde oynanan bu kumar oyunu Türkiye'de 2004 yılında yine Akp hükümeti zamanında başlatılmış ve mantar gibi ülkenin her bir yanına hatta 100-150metre aralıklarla şu şekilde bir örnek vereyim ülkemizin tarihi şehirlerinden Osmanlı payitahtı Bursa'da örneğin Yıldırım İlçesinde yaklaşık 58 tane bayi var.

Düşünelim biraz adım başı kumar oynatılıyor adım başı tekel bayileri... Gençler bu kötü alışkanlıklara çok kolay erişebiliyor iddaa bayileri liseli üniversiteli gençlerden geçilmiyor kendi derslerine bu kadar kafa yormuyorlar...

İşte bu yüzden yönetim iktidar olmak çok önemli bir yandan dindar görünüp halkın teveccühünü kazanırken arka tarafta oyunla kumarla içkiyle sigarayla televizyonla internetle gereksiz ve yetersiz eğitim - öğretim sistemiyle ve dahasıyla allak bullak olan zihinler ve yetişen çok tehlikeli ve içi boş bir gençlik...

Maneviyattan şuurdan bir haber bir gençlik... Bu yüzden milli görüş çok önemli diyoruz içi boş içi saman doldurulmuş kuşa aldanmak en büyük hatadır.

Bu kumar oyunlarının ve kumarhanelerin biran önce kapatılması , zinanın yasaklanması, eşcinselliğin yasaklanması, domur etinin satışının ve yetiştiriciliğinin durdurulması, ikçinin yasaklanması, sigaranın yasaklanması gerekmektedir. Yayın organlarına düzenleme getirilip gereğini yapan korkmayan Rtük kurumunun şekillendirilmesi gerekmektedir.

İşte bu yüzden Refah kapatıldı insanlar Hakka maneviyata yöneldiği doğruyu yanlıştan ayırmaya başladığı için, çünkü o zaman kendi tiyatrolarını sergileyip halkı uyutamayacaklardı.

Unutmayalım birlik olalım birlikte rahmet vardır %1,5ları az görmeyin Allah'ın izniyle birler bin olur nice azınlıklar nice çoğunluklara galip gelmiştir.

İddaa ve kumarın her türlüsü haramdır. Bildiğimiz halde sırf geçim sıkıntıları ümitsizlikler yüzünden yalnış şeylerden medet ummayalım. Helal kazanç en bereketlisidir. Sizi evlatlarınıza toplumumuza çok şey kazandırır Allah'ın izniyle rahmet yağdırır ve bizleri hak ettiğimiz gibi yöneticiler ile yönettirir halkın hizmetlerine koşan sadece Hakkın rızasını gözetenleri iş başına getittirir.

Selam ve Dua ile... Allah'a emanet olunuz.


Muammer YAVUZ 04012014